İçinde han olan 7 harfli 41 kelime var. İçerisinde HAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında han olan kelimeler listesine ya da Sonu han ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAN, NAH
2 Harfli Kelimeler
AH, AN, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HANEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- "Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Belli ve büyük soydan gelen
-
[sıfat]
Eli açık ve konuksever
- "Bu benim dediklerim kalantor, zengin, elleri açık, hanedan kişilerdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- KERHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genelev
- "Hani ev bark, hani çoluk çocuk / Ne geçti elime bu hayatın / Meyhanesinde, kerhanesinde?" (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Genelev
- KEHANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- "Bunu belirtirken bir kehanette bulunmuş olmuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- İMTİHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınav
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk ." (Ömer Seyfettin)
-
Güç, direnme, dayanışma gerektiren, sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum
-
[isim]
Sınav
- MEYHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- "Çiçek Pasajı, sade Beyoğlu'nun değil belki dünyanın da en civcivli meyhanesi idi." (Haldun Taner)
-
Kabare
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- KUŞHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
-
[isim]
İçinde süs kuşları beslenilen ve üretilen küçük oda veya büyük kafes
- CEPHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
-
[isim]
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
- HANELİK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan, evlik
- "Seksen hanelik köy."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda evi olan, evlik
- KALHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
-
[isim]
Kal (I) işi yapılan yer
- BUZHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Buz yapılan yer
-
Soğuk hava deposu
-
[isim]
Buz yapılan yer
- GAZHANE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hava gazı üretilen veya depolanan yer
-
[isim]
Hava gazı üretilen veya depolanan yer
- TAVHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Limonluk
-
Yoksulların sığındığı sıcak yer
-
[isim]
Limonluk
- HANENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şarkıcı
-
[isim]
Şarkıcı
- ŞİŞHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
- HANUTÇU
-
-
[isim]
Hanut karşılığında turistleri belirli dükkânlara götüren kimse
-
[isim]
Hanut karşılığında turistleri belirli dükkânlara götüren kimse
- HANDOUT
- ...
- BARHANE
- ...
- KÜLHANİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Külhanbeyi, kabadayı, serseri, hayta, apaş
- "Balıkçı Yakup iyidir, hoştur, sevimlidir, edepsizdir, külhanidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[ünlem]
Hafif sövgü anlamı taşıyan bir okşama sözü
- "Külhani, bak neler de biliyor!"
-
[isim]
Külhanbeyi, kabadayı, serseri, hayta, apaş
- YAĞHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Bitkisel ve hayvansal yağ elde edilen yer
-
[isim]
Bitkisel ve hayvansal yağ elde edilen yer
- ISFAHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesindeki makamlardan biri
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde dügâh perdesindeki makamlardan biri