İçinde fe olan 7 harfli 82 kelime var. İçerisinde FE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fe olan kelimeler listesine ya da Sonu fe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FERHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Birden çok mağazası bulunan eski hanların tipinde, avlulu geniş bina, büyük han veya kervansaray

ZİYAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy
    • "Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "O gece telgrafçı, gümrükçü, liman çavuşu, müdür beye bir ziyafet vermek istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Orkestra tam bir müzik ziyafeti çekti."

ATFETME

  1. [isim] Atfetmek işi, isnat

FEVVARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fıskiye

FELSEFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması
    • "Felsefe diliyle söylersek her ozan bir fenomendir yani olgudur." (Necati Cumalı)
    • "Sana su şehirlerinin felsefesini yaptım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü
    • "Tarih felsefesi. Hukuk felsefesi."
    • "Saldırmak onun içgüdülerinden biridir ve yöntemi çekiçle felsefe yapmaktır." (Salâh Birsel)
  3. Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi
    • "Sokrates felsefesi."
  4. Dünya görüşü
    • "Yargılarınızı, felsefenizi kendinize saklayıp oyununuza tek özdeyiş katmayacaksınız." (Haldun Taner)
  5. Bir konuda soyut düşünüş
    • "Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok sevdiğini anlatıyor." (Halide Edip Adıvar)

FENALIK

  1. [isim] Kötülük, şer
    • "Bu alçaklar sana her fenalığı yapabilirler." (Aka Gündüz)
    • "Bilmeyerek sütnineciğime ve kendime büyük bir fenalık etmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ben biraz fenalık geçirdim de eczaneden rica ettik." (Burhan Felek)
  2. Rahatsızlık veren şey
    • "Fenalık iki tarafın ağaçlık, sık orman oluşu..." (Refik Halit Karay)

FERAHLI
...
İTHAFEN
...
TEFENNİ
...
ENFEKTE
...
FESAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
    • "Edebî lisanı o zamanki fesahatine ve tabiatına göre güzelleştirdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)

FEYİZLİ

  1. [sıfat] Çok ürün veren, verimli

FERMUAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Giysi, çanta vb. yerlerde kullanılan, karşılıklı dişler ve bunların üzerinde yürüyen kapatıcıdan oluşan düzenek, cırcır, carcur

FERAGAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hakkından kendi isteğiyle vazgeçme
    • "Beni çıkardığı tahtımdan arzumla feragat edeceğim." (Refik Halit Karay)

DEFETME

  1. [isim] Defetmek işi

ALFENİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım

ATFEDİŞ
...
KESAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çokluk, sıklık
  2. Yoğunluk
    • "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Saydam olmama durumu, bulanıklık

SEFERLİ

  1. [sıfat] Sefere giden veya sefere çıkan

FEDAİCE

  1. [zarf] Fedai gibi, fedai olarak
    • "Nerede bu şehri fedaice benimsemiş, onun hâkim hüviyetini gizlemiş..." (Samiha Ayverdi)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü