İçinde eş olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde EŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eş olan kelimeler listesine ya da Sonu eş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EŞ, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEŞNİCİ
-
-
[isim]
Saraylarda ve büyük konaklarda yemek ve sofra işlerini yöneten kimse
-
Sikkelerin ayarını düzenleyen kimse
-
Tütün veya içkilerin tat ve niteliğini belirleyen kimse
-
[isim]
Saraylarda ve büyük konaklarda yemek ve sofra işlerini yöneten kimse
- MELEŞME
-
-
[isim]
Meleşmek işi
-
[isim]
Meleşmek işi
- ÇEŞİTLİ
-
-
[sıfat]
Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi
- "Boğaziçi'nin çeşitli yerlerine dair fikirlerini söyledi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi
- BİLEŞEN
-
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
-
[isim]
Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri
- ÖDEŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
-
Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip borçlu kalmamak
- "İçinden, yarın paydosu biraz erken çalar, ödeşiriz, diye düşündü." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
- BİLEŞİK
-
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
-
Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
- "Su, bileşik bir maddedir."
-
[isim]
Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- BEŞİNCİ
-
-
[sıfat]
Beş sayısının sıra sıfatı, sırada dördüncüden sonra gelen
-
[sıfat]
Beş sayısının sıra sıfatı, sırada dördüncüden sonra gelen
- EŞİLMEK
-
-
[nsz]
Eşme işine konu olmak
-
[nsz]
Eşme işine konu olmak
- PEŞİNEN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- "Birkaç arkadaşımın içeride olduğunu haber veriyor ve alacağım zevk için beni peşinen tebrik eden bir tebessümle gülüyordu." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Peşin olarak, önceden
- BEŞİKÇİ
-
-
[isim]
Beşik yapan veya satan kimse
-
[isim]
Beşik yapan veya satan kimse
- BEŞERLİ
-
-
[sıfat]
Beşer beşer sıralanmış
- "Beşerli gruplar."
-
[sıfat]
Beşer beşer sıralanmış
- EŞİTLİK
-
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavat, muadelet
-
Kanunlar yönünden insanlar arasında ayrım bulunmaması durumu
-
Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu
- "Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavat, muadelet
- PEŞTUCA
- ...
- MEŞRUTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- "Cami meşrutası."
-
[isim]
Bir kimseye, mirasçılara veya bir kuruluşa satılmamak şartı ile verilmiş mülk
- EĞLEŞME
-
-
[isim]
Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf
-
[isim]
Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf
- BİLEŞİM
-
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- "Mustafa Kemal, Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu ulusal bir bileşim yaratılsın, ulusal bir bilinç doğsun diye kurmuş..." (Atilla İlhan)
-
İki veya daha çok öge bir araya gelerek yeni bir öge oluşturma, terkip
- "Suyun bileşiminde hidrojenle oksijen vardır."
-
Bir maddenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı
-
Bileşme sonucu oluşan cisim
-
[isim]
Bileşme işi veya durumu
- ÇİLEKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Hayatı boyunca birçok sıkıntı ve üzüntü çekmiş (kimse)
- "Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir." (Orhan Veli Kanık)
-
Hayatı boyunca birçok sıkıntı ve üzüntü çekmiş (kimse)
- EŞELEME
-
-
[isim]
Eşelemek işi
- "Anadolu'yu ana yurt saymaya, topraklarımızın tarihini onunla eşelemeye Atatürk ile başlamışız." (Sabahattin Eyuboğlu)
-
[isim]
Eşelemek işi
- ATEŞLİK
-
-
[isim]
Ateş yakılan veya konulan yer
-
[isim]
Ateş yakılan veya konulan yer
- PEŞİNCİ
-
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse