İçinde em olan 7 harfli 328 kelime var. İçerisinde EM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında em olan kelimeler listesine ya da Sonu em ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMRİHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Bir emrihak vaki olduğu zaman yerimize oğullarımız geçecek." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[isim]
Ölüm
- DÖŞEMEK
-
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
-
Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek
- "Yufkayı tepsiye döşedi. Salona halı döşedik."
-
Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- "On parça eşya ile döşeyip süslenmiş yaz evi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boru, kablo vb. yerleştirmek
- "Bir taraftan da raylarımızı döşüyorduk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak
- HEMAYAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Denk, eşit
-
[sıfat]
Denk, eşit
- LÖKLEME
-
-
[isim]
Löklemek işi
-
[isim]
Löklemek işi
- SÜDREME
-
-
[isim]
Südremek işi
-
[isim]
Südremek işi
- AMFİZEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücut organlarından bir bölümünün hava ile şişmesi
-
[isim]
Vücut organlarından bir bölümünün hava ile şişmesi
- KEMANÇE
- ...
- SÖZLEME
- ...
- TÜREMEK
-
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- "Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir kökten çıkmak
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- ÜREMSEL
-
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
- BADEMCİ
-
-
[isim]
Badem satan kimse
-
[isim]
Badem satan kimse
- EMZİKLİ
-
-
[sıfat]
Emziği olan
-
Çocuğunu emziren (kadın)
- "Vapuru dolduran emzikli annelerin yüzlerine dikkatle bakarak saadetlerine imrendi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Emziği olan
- TEMELLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- "Sağlam temelli bir yapı."
-
Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî
- "Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
(te'melli) Sürekli olarak
-
[zarf]
Büsbütün, tamamen
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- CEMETME
-
-
[isim]
Cemetmek işi
-
[isim]
Cemetmek işi
- EMEKSİZ
-
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz
-
[sıfat]
Emek harcanmadan elde edilen, kolay, zahmetsiz
- EPİDEMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Salgın hastalık
-
[isim]
Salgın hastalık
- GİZEMLİ
-
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- "Düşünüyorum da gizemli bir korkudan başka pek bir şey anımsamıyorum." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- ÖRKLEME
-
-
[isim]
Hayvanların yere çakılan bir kazığa uzun bir iple bağlanarak belirli bir daire içerisinde otlamalarına izin verilen ve bu alandaki yem tamamen otlandıktan sonra kazığın yeri değiştirilmek suretiyle devam edilen bir otlatma sistemi
-
[isim]
Hayvanların yere çakılan bir kazığa uzun bir iple bağlanarak belirli bir daire içerisinde otlamalarına izin verilen ve bu alandaki yem tamamen otlandıktan sonra kazığın yeri değiştirilmek suretiyle devam edilen bir otlatma sistemi
- DİZLEME
-
-
[isim]
Dizlemek işi
-
[isim]
Dizlemek işi
- EFİLEME
-
-
[isim]
Efilemek işi
-
[isim]
Efilemek işi