İçinde elli olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde ELLİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında elli olan kelimeler listesine ya da Sonu elli ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

ELLİ, İLLE

3 Harfli Kelimeler

İLE

2 Harfli Kelimeler

EL, İL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TELLİCE

  1. [isim] Tek kadın tarafından oynanan bir tür oyun

TECELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma
    • "Bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Hacca gitmek emeli onun kalbinde ateşli bir iştiyak tarzında tecelli etmişti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi
  3. Alın yazısı, kader
    • "Ne yaman tecellisi varmış!"

RİMELLİ

  1. [sıfat] Rimel sürülmüş (kirpik)
    • "Kirpikleri rimelli..." (Memduh Şevket Esendal)

ÖZELLİK

  1. [isim] Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet
    • "Her kadının kendine göre bir özelliği oluyor." (Haldun Taner)

ELLİLİK

  1. İçinde elli tane bulunan
    • "Ellilik paket."
  2. Elli yaşında olan
    • "Ellilik bir kadının elinde kocaman bir çanta ile geldiğini gördük." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Elli kuruş veya elli lira değerinde para

REELLİK
...
ÇELLİST
...
ENGELLİ

  1. [sıfat] Engeli olan, mânialı
  2. Vücudunda eksik veya kusuru olan

ELLİŞER

  1. [sıfat] Elli sıfatının üleştirme biçimi, her defasında ellisi bir arada olan, her birine elli
    • "Her biri ellişer, yüzer kilo gelen hatta daha ağırlarını kasaba çarşılarında satılırken gördüm." (Sait Faik Abasıyanık)

ÜÇTELLİ

  1. [isim] Üç teli olan saz

MÜELLİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kitap yazan veya kitap hazırlayan, bir eseri ortaya koyan ve eserin sahibi olan kimse, yazar

YALELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arapça şarkı

BEDELLİ

  1. [sıfat] Bedeli olan, bedel ödenilen
  2. [isim] Bedelci

ELLİBİR
...
ÇEPELLİ

  1. [sıfat] İçinde sap, taş, toprak vb. yabancı madde bulunan
    • "Çepelli buğday."

NİKELLİ

  1. [sıfat] Birleşiminde nikel bulunan
  2. Nikelle kaplanmış

ELLİNCİ

  1. [sıfat] Ellinin sıra sıfatı, sırada kırk dokuzuncudan sonra gelen

TEYELLİ

  1. [sıfat] Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş
  2. Üzerine teyel atılmış

TESELLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Avunma, avuntu, avunç
    • "Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile / Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Uyanınca işin hakikat olmadığını anlayıp teselli buldu." (Haldun Taner)
    • "Ne de olsa kadın kısmı teselli etmesini daha iyi bilirdi." (Haldun Taner)
    • "Zehra Hanım, Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi, arkasını sıvadı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Piyangoda büyük ikramiyeyi kaybeden en yakın numaralara yapılan ödeme
    • "Teselli ikramiyesi."

TEMELLİ

  1. [sıfat] Herhangi bir nitelikte temeli olan
    • "Sağlam temelli bir yapı."
  2. Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî
    • "Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. [zarf] (te'melli) Sürekli olarak
  4. [zarf] Büsbütün, tamamen

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü