İçinde e olan 8 harfli 4067 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AÇIÖLÇER

  1. [isim] İletki

BEZLEMEK

  1. [-i] Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak
  2. Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek

CİLVEBAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Cilveli
    • "Hiç ister miyim ben eli nimetli efendiciğimi kaptırayım o cilvebazlara?" (Osman Cemal Kaygılı)

DEFANSİF
...
EĞİTİLME

  1. [isim] Eğitilmek işi

EKLEMSİZ

  1. [sıfat] Eklemi olmayan

ELİPSOİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Elipse benzeyen
  2. [isim] Bir elipsin kendi ekseni etrafında döndürülmesiyle oluşan cismin biçimi

GÖNDERGE

  1. [isim] Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık

İZLEKSEL
...
KARATECİ

  1. [isim] Karate yapan kimse

KEKREMSİ

  1. [sıfat] Tadı az kekre olan
    • "Buzlaşmış, hafifçe kekremsi birayı büyük bir zevk duyarak içti." (Cahit Uçuk)
  2. Genzi yakan, buruk (koku)
    • "Bu kekremsi kokunun dimağa tesirini bu semtte yatıp kalkanlar bilirler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. Suratı asık, yüzü gülmeyen (kimse)

KÖYLEŞME

  1. [isim] Köyleşmek işi
  2. Köyden şehre nüfus göçü dolayısıyla kırsal alanlara özgü davranış ve tutumların şehirlerde görülmesi

MERCEKSİ

  1. [sıfat] Merceği andıran, merceğe benzeyen, mercek gibi

MÜÇTEHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayet ve hadislere dayanarak yargıya varan, karar veren din düşünürü

MÜZİSYEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Müzikçi, müzik sanatçısı

ÖZETLEME

  1. [isim] Özetlemek işi

SERVİSÇİ

  1. [isim] Yetkili serviste çalışan kimse, servis yapan kimse

SİLİNMEK

  1. [nsz] Silme işine konu olmak
    • "Bu sonuncular, ardından gelen büyük dalgaların gürültüsünde silinip gitti." (Murathan Mungan)
  2. Kendi kendini silmek
  3. Birden yok olmak, gözden kaybolmak
    • "Nina'nın dudaklarındaki ferah, tatlı tebessüm silinmiştir." (Refik Halit Karay)

TERSİNME

  1. [isim] Tersinmek işi veya durumu

TERTİBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzen, düzenleniş
    • "Yüz sandık cephaneyi Anadolu'ya gönderebilmek için müzakere edip tertibat aldıklarını veya depolardan silah kaçırdıklarını söylüyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar
    • "Şimdi yol tertibatını konuşamaz mıyız? diye sordu." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü