İçinde e olan 4 harfli 680 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EVRE

  1. [isim] Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, safha, merhale

GÖCE

  1. [isim] Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday
  2. Yarılmış ve kırılmış bulgurdan yapılan çorba

MALE
...
MENÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yenecek yemeklerin listesi
  2. Sofraya çıkarılacak yemeklerin hepsi
  3. Komut veya seçenek listesi

CEDİ
...
SİNE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Göğüs
    • "Onlar hızla geçer veya düşer; musibeti sineye çekmek millete düşer." (Talât Halman)
  2. Gönül, yürek
    • "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme batar." (Karacaoğlan)
  3. Bağır, iç
    • "Hangi semtin eczanesi bu kadar değerli insanı sinesinde toplayabilmiştir?" (Haldun Taner)

ZEKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek
    • "En zeki hayvan maymundur."
  2. Çabuk ve kolay kavrayan
    • "Bildiğim, onun zeki bir genç olduğu ve ara sıra sevimli, ufak şiirler yazdığıdır." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Zekâ varlığı gösteren
    • "İnce, zeki bir kalemi vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)

ANNE

  1. [isim] Çocuğunu dünyaya getiren kadın, ana, valide
    • "Evlendikten iki yıl sonra anne oldu."
  2. Yavrusu olan dişi hayvan

PİRE

  1. [isim] Pireler takımında, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex)
    • "Onların başıboş duygusallıklarının deve yaptığı pireleri, büyüttükleri sorunlarını çözümlemeye çaba harcamıyor muyuz?" (Haldun Taner)
    • "Hem o kadar nişancıdır ki pireyi gözünden vurur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

REVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Yakışır, yerinde, uygun
    • "Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?" (Şarkı)
    • "İstanbul'da işgal kuvvetleri fertlerinin halka reva görmediği cefa ve zulüm kalmamıştır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

VİZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
  2. Ara sınav
  3. Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
    • "İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek?" (Refik Halit Karay)

EDER

  1. [isim] Fiyat, paha, değer
    • "Bu kitabın ederi ne kadar?"

MEAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam, kavram, mefhum
    • "Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor." (Aka Gündüz)
  2. Ortaya çıkan şey, sonuç, netice

VEFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı
    • "Biz, mağlup olduğumuz için sizden cesur görünüyoruz ve vefamız daha sağlamlaşıyor." (Aka Gündüz)

GEMİ

  1. [isim] Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine
    • "Yük gemisi. Savaş gemisi."
    • "O, gemisini kurtaran kaptandır, diye yaptığı alçaklıkla, namussuzlukla iftihar ediyor." (Ömer Seyfettin)

ŞERİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şeriatla ilgili

ELİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Acınacak, acıklı
    • "Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü." (Yahya Kemal Beyatlı)

MEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sarhoş
    • "Kendisini mest eden, krallaştıran kuvvet, artık kendi başını yiyecek kadar büyümüştü." (Tarık Buğra)

ÖLET

  1. [isim] Öldürücü hastalık salgını, kıran

SEZÜ

  1. [isim] Mantar meşesi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü