İçinde cık olan 6 harfli 19 kelime var. İçerisinde CIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cık olan kelimeler listesine ya da Sonu cık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MINCIK
-
-
[isim]
"Ezilerek içi dışına çıkmak" anlamındaki mıncığı çıkmak deyiminde geçen bir söz
-
[isim]
"Ezilerek içi dışına çıkmak" anlamındaki mıncığı çıkmak deyiminde geçen bir söz
- ADACIK
-
-
[isim]
Küçük ada
-
[isim]
Küçük ada
- KANCIK
-
-
[isim]
Hayvanlarda dişi
-
[sıfat]
Dönek, güvenilmez
-
Kadın
-
[isim]
Hayvanlarda dişi
- AHACIK
-
-
[edat]
İşte
-
[edat]
İşte
- BAĞCIK
-
-
[isim]
Bağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ
-
[isim]
Bağlama işinde kullanılan şerit biçiminde bağ
- ODACIK
-
-
[isim]
Küçük oda
- "Babadan kalma bu arsaya önce dört duvar örüp bir odacık yapıvermişti." (Reşat Enis)
-
[isim]
Küçük oda
- ACIKMA
-
-
[isim]
Acıkmak işi
-
[isim]
Acıkmak işi
- YANCIK
- ...
- AĞACIK
- ...
- KIZCIK
- ...
- ACIKIŞ
-
-
[isim]
Acıkma işi
-
[isim]
Acıkma işi
- ORACIK
-
-
[isim]
Hemen o yer, bulunduğu yer
- "Kadın, çekinerek yaklaştı ve oracığa, toprağın üzerine çöktü." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Hemen o yer, bulunduğu yer
- AZICIK
-
-
[sıfat]
Çok az, biraz
- "Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Kısa bir süre
-
[sıfat]
Çok az, biraz
- CINCIK
-
-
[isim]
Bardak, kadeh, tabak vb. sırçadan veya porselenden yapılan şeyler, züccaciye
-
[isim]
Bardak, kadeh, tabak vb. sırçadan veya porselenden yapılan şeyler, züccaciye
- OVACIK
- ...
- ANACIK
-
-
[isim]
Annelere sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz
- "Ertesi gün okulun yolunu tutunca yine üniformalarının içinde anacıklarının, babacıklarının görmek istedikleri masum çocuksu hâllerine dönerler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Annelere sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz
- DALCIK
-
-
[isim]
Ana dalın kollarından her biri, küçük dal
-
[isim]
Ana dalın kollarından her biri, küçük dal
- UFACIK
-
-
[sıfat]
Çok ufak, küçücük
- "Ufacık, minyatür bir yüzü, aynı ufaklıkta vücudu vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok ufak, küçücük
- ACIKLI
-
-
[sıfat]
Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun
- "İçeriden ince iniltilerle karışık acıklı bir uğultu çıkıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Acı görmüş, yaslı, kederli
- "Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun