İçinde aş olan 7 harfli 209 kelime var. İçerisinde AŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aş olan kelimeler listesine ya da Sonu aş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAŞAALI
-
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
-
Parıltılı
- "Bazen mehtap bu yalının üstüne vurarak onu şaşaalı manalarla öyle pırıl pırıl parlatırdı ki..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
- TAŞIMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- "Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstünde bulundurmak
- "Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek
- "Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur." (Salâh Birsel)
-
Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak
-
[nsz]
Giymek
- "Devlet üniforması taşıyordu." (Haldun Taner)
-
Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak
-
Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek
-
[nsz]
Duymak, hissetmek
- "İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- KAŞLAMA
-
-
[isim]
Kaşlamak işi
-
[isim]
Kaşlamak işi
- URLAŞMA
-
-
[isim]
Urlaşmak durumu
-
[isim]
Urlaşmak durumu
- ŞAŞILIK
-
-
[isim]
Birbirine paralel görme ekseni bulunmama durumu
-
[isim]
Birbirine paralel görme ekseni bulunmama durumu
- ÜLKÜDAŞ
-
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
- BAŞKASI
-
-
[zamir]
Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi
- "Bir başkasını gönderir, soruşturmayı daha da derinleştirirlerdi." (Erhan Bener)
-
[zamir]
Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi
- ELMABAŞ
-
-
[isim]
Tepeli dalgıç
-
[isim]
Tepeli dalgıç
- OMUZDAŞ
-
-
[isim]
Aynı amaçla ve birlikte hareket eden kimse, ayaktaş, hempa
- "Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Aynı amaçla ve birlikte hareket eden kimse, ayaktaş, hempa
- TAŞINIŞ
-
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
-
[isim]
Taşınma işi veya biçimi
- AŞILMAK
-
-
[nsz]
Aşma işine konu olmak
- "Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz." (Anayasa)
-
[nsz]
Aşma işine konu olmak
- KAŞARLI
-
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- "Kaşarlı tost."
-
Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymayan
-
Oyunda açıkgöz, kurnaz olan
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- ŞAŞIRIŞ
-
-
[isim]
Şaşırma işi veya biçimi
-
[isim]
Şaşırma işi veya biçimi
- YAŞATIŞ
- ...
- TAŞERON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit
-
[isim]
Büyük bir işin bir bölümünü yaptırmayı, asıl müteahhitten kendi üzerine alan ikinci müteahhit
- ULAŞMAK
-
-
[-e]
Varmak, gelmek
- "Doğudan batıya kadar ulaşmış bir zafer bestesi dinliyorum." (Refik Halit Karay)
-
Elde etmek, erişmek
-
Yetişmek
-
Birbirine katılmak, dökülmek
- "Nehirler denizlere ulaşıyor."
-
[-e]
Varmak, gelmek
- AŞIRICI
- ...
- TAŞIMSI
-
-
[sıfat]
Taşsı
-
[sıfat]
Taşsı
- YAŞATMA
-
-
[isim]
Yaşatmak işi
-
[isim]
Yaşatmak işi
- TAŞRALI
-
-
Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı
- "Sonra o taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla..." (Haldun Taner)
- "Şehirli görünmek gururu kasaba kızının İstanbul'dan aldığı ilk kötü huy oldu; birkaç hafta geçince babasıyla anasının yeni hayata kendisi gibi uyamayacaklarını, taşralı kalacaklarını anlayınca hırçınlaştı." (Refik Halit Karay)
-
Taşra halkından olan (kimse), dışarlıklı