İçinde ayı olan 7 harfli 87 kelime var. İçerisinde AYI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ayı olan kelimeler listesine ya da Sonu ayı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AYI
2 Harfli Kelimeler
AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YALAYIŞ
-
-
[isim]
Yalama işi veya biçimi
- "Denizin, aşağıda kumluğu tatlı tatlı yalayışını seyrederdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yalama işi veya biçimi
- AYIRTAÇ
-
-
[isim]
Bir dalga biçimindeki sıklık veya evre değişmelerini genlik değişmeleri olarak ortaya çıkaran alet
-
[isim]
Bir dalga biçimindeki sıklık veya evre değişmelerini genlik değişmeleri olarak ortaya çıkaran alet
- DAYAYIŞ
-
-
[isim]
Dayama işi veya biçimi
- "Bu kadının başını bahriye neferinin göğsüne öyle dayayışı var ki pek hoşuma gidiyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Dayama işi veya biçimi
- ANLAYIŞ
-
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- "Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı." (Nurullah ataç)
- "Lütfen anlayış gösterin."
-
Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite
-
Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ
-
Hoş görme, hâlden anlama
-
Benzerlerinden ayıran özellik, konsept
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- LAKAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- "Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- OFLAYIŞ
- ...
- AYILTMA
-
-
[isim]
Ayıltmak işi
-
[isim]
Ayıltmak işi
- AKLAYIŞ
- ...
- KAYIKÇI
-
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- "Kayıkçım Duran sırığı suya daldırdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kayıkla insan veya yük taşıyan kimse
- AYIPSIZ
-
-
[sıfat]
Ayıbı, kusuru olmayan
-
[sıfat]
Ayıbı, kusuru olmayan
- BUDAYIŞ
-
-
[isim]
Budama işi veya biçimi
-
[isim]
Budama işi veya biçimi
- UFLAYIŞ
- ...
- ARAYICI
-
-
[isim]
Bir şeyi aramayı iş edinen kimse
- "Altın arayıcısı."
-
Arama işiyle görevlendirilmiş kimse
- "Gümrük arayıcısı."
-
İstenilen yıldızı teleskop içine getirebilmek için büyük teleskoplara paralel olarak bağlı, görüş alanı geniş olan küçük teleskop
-
[isim]
Bir şeyi aramayı iş edinen kimse
- YAYINIM
-
-
[isim]
Yayınma
-
[isim]
Yayınma
- YAYINMA
-
-
[isim]
Işığın, pürüzleri bulunan bir yüzeyin her noktasında yansıyarak pek çok doğrultuda yayılması olayı, yayınım
-
[isim]
Işığın, pürüzleri bulunan bir yüzeyin her noktasında yansıyarak pek çok doğrultuda yayılması olayı, yayınım
- NALAYIK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- "Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- DALAYIŞ
-
-
[isim]
Dalama işi veya biçimi
-
[isim]
Dalama işi veya biçimi
- SAYISIZ
-
-
[sıfat]
Sayılmayacak kadar çok, pek çok
- "Hünerli elleriyle halkımızın eli öpülesi sayısız çalışkan analarından biriydi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Sayılmayacak kadar çok, pek çok
- AHLAYIŞ
-
-
[isim]
Ahlama işi veya biçimi
-
[isim]
Ahlama işi veya biçimi
- AĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi
- "Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı" (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi