İçinde at olan 4 harfli 59 kelime var. İçerisinde AT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında at olan kelimeler listesine ya da Sonu at ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İCAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buluş
    • "Nihayet, yaza çize ilk satırı üç nokta ile başlayan yeni bir tarz icat ettim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Gerçekmiş gibi gösterme çabası
    • "Çok durduğumdan şüphelenmesinler diye uydurma bir tamir icat ettim." (Aka Gündüz)

ATIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yöneltme, çevirme
  2. İlişkili bulma
  3. Gönderme

GATO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pasta, çörek

ATOL

  1. [isim] Mercan adası

USAT
...
İNAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim
    • "Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir." (Tarık Buğra)
    • "Umarım ki o da çocukça inatlar etmez, bu iş de böylece bitmiş olur." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
    • "İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı." (Ömer Seyfettin)
  3. [sıfat] İnatçı

CHAT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız sanal sohbet

ANAT
...
BATİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yavaş, ağır

ABAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bayındır
    • "Biz de yeni Ankara'yla birlikte abat oluyor, büyüyorduk." (Nezihe Araz)
  2. Şen, rahat

NATO

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] "Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa" anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz

İRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gelir
    • "Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Gelir getiren mülk
    • "Zavallının iratlarında oturan kiracılarla uğraşarak kırmadığı koz, çevirmediği dolap kalmıyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Söyleme

KATI

  1. [sıfat] Sert, yumuşak karşıtı
    • "Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim
    • "Katı yürekli. Katı davranış."
  3. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan
  4. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp
  5. [zarf] Çok, aşırı derecede
    • "Susadım ol dem hararetten katı / Sundular bir cam dolusu şerbeti." (Süleyman Çelebi)

ATMA

  1. [isim] Atmak işi

SATI

  1. [isim] Satma işi, satış
  2. [sıfat] Adanmış

ÇATI

  1. [isim] Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
    • "Sık ağaçlar arasında yalnız üst katının çatısı görünen kırmızı aşı boyalı bir eski eve doğru yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü
  3. Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer
  4. İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu
  5. Barınılan, sığınılan yer
  6. Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu birlik
  7. Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi
  8. Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
    • "Halit Ziya Uşaklıgil'in, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun, Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki sağlam çatıyı onunkilerde bulamazdınız." (Haldun Taner)
  9. Bir yapıyı örten ve eğik yüzeyleri olan damın tahtadan iç yapısı

EBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boyut

ERAT

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Er, onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad
  2. Erler

MİAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin yapılması için tanınan süre
    • "Bakkalın veresiyeyi kestiği bir gün, artık bu işin miadı geldiğine kanaat ederek satış hususunda ısrar edecek olmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi
    • "Asker ayakkabısının miadı altı aydır."

ATEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kırılmış kemiklerin düzgün bir biçimde sarılabilmesi için kullanılan türlü malzemelerden yapılmış destek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü