İçinde ah olan 6 harfli 150 kelime var. İçerisinde AH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ah olan kelimeler listesine ya da Sonu ah ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAHŞİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
- "Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
- SİYAHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Zenci
-
[sıfat]
Zenci
- MAHİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Aylık
-
[zarf]
Aylık olarak
-
[isim]
Aylık
- LAHİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ek
-
[isim]
Ek
- TAHKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
-
Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi
-
[isim]
Kuvvetlendirme, sağlamlaştırma
- SİFTAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlk alışveriş
- "Daha sabahtan beri siftahım yok!" (Necati Cumalı)
- "Bu vakit kim gelecek? Her günkü gibi siftahı sen ediyorsun?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zarf]
İlk kez
- "Bu haberi siftah ondan duydum."
-
[isim]
İlk alışveriş
- İZAHLI
-
-
[sıfat]
Açıklamalı
- "İzahlı sözlük."
-
[sıfat]
Açıklamalı
- MAHBUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevilen erkek
-
[isim]
Sevilen erkek
- BİBAHT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bahtsız, kadersiz, kötü talihli
- "Bibaht kızımız henüz cahil, mahcup, gözü açılmamış." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Bahtsız, kadersiz, kötü talihli
- LAHUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlahî
- "Musiki mucizesinin en coşkun, en lahuti, en temiz örneklerini veren bestekâr." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
İlahî
- MAHKUK
- ...
- MAHREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yörünge
-
[isim]
Yörünge
- ZAHİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- "Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- BAHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep
- "Alışveriş bahanesiyle acaba çıkıp bir dolaşsam mı?" (Atilla İlhan)
- "Yalnız kalmak için bahaneler arayan sendin." (Peyami Safa)
- "Yazmıyor, okumuyor, gözünün ağrısını, parmaklarının ağrısını, romatizmasını bahane ediyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep
- MAHSUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş
-
[sıfat]
Hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş
- PAHALI
-
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- "Bir tecrübe geçirmek, sana müthiş pahalıya mal oldu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- TAHRİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- "Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Grev hakkı ve lokavt ... millî serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Yıkma, kırıp dökme, harap etme, bozma
- MİFTAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anahtar
-
[isim]
Anahtar
- TAHLİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çözümleme
- "Duyduklarımı tahlil etmek lazımsa sevinç, keder gibi hisler değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çözümleme
- SABAHA
-
-
[zarf]
Yarın sabah
-
[zarf]
Yarın sabah