İçinde ab olan 7 harfli 169 kelime var. İçerisinde AB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ab olan kelimeler listesine ya da Sonu ab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABİDEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Anıtsal
-
[sıfat]
Anıtsal
- TETABUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uyma, uygun gelme
-
[isim]
Uyma, uygun gelme
- KABAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
- "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- ABANMAK
-
-
[-e]
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
- "Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?" (Burhan Felek)
-
Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak
- "Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
-
Güç vererek direnmek, bastırmak
-
Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
-
Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak
- "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
-
Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
-
Futbolda topa olanca gücüyle vurmak
-
[-e]
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
- MERHABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Selam
- "Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum." (Mahmut Yesari)
- "Kişileri kendi adıyla anmıştım, ona buna, yardımına koşan bunca kişilere bir merhaba çakayım diye." (Azra Erhat)
- "Bir oturun bakalım, bir merhaba edelim!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[ünlem]
(me'rhaba:) "Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz" anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma sözü
- "Merhaba, arkadaş! Hoş geldiniz."
-
[isim]
Selam
- MURABBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dört şeyden oluşan, dörtlü
-
[isim]
Kare
-
[isim]
Dört dizeli bentlerden oluşan divan edebiyatı şiiri
-
[sıfat]
Dört şeyden oluşan, dörtlü
- SABUNCU
-
-
[isim]
Sabun yapan veya satan kimse
-
[isim]
Sabun yapan veya satan kimse
- PABUÇLU
-
-
[sıfat]
Ayağında pabucu olan
-
[sıfat]
Ayağında pabucu olan
- KABUSLU
- ...
- BALABAN
-
-
[sıfat]
İri, büyük
-
Şişman, gürbüz (kimse, çocuk)
-
[sıfat]
İri, büyük
- DİYABET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker hastalığı, şeker
-
[isim]
Şeker hastalığı, şeker
- RABBENA
- ...
- MUTABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- "O akşam da müzakere sonunda bu yaşıtım üvey dayımla mutabık kaldık." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Uygun
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- ALABROS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Fırça gibi dik kesilmiş (erkek saçı)
-
[sıfat]
Fırça gibi dik kesilmiş (erkek saçı)
- ABUSLUK
-
-
[isim]
Abus olma durumu
-
[isim]
Abus olma durumu
- DÖNBABA
-
-
[isim]
Turnagagası
-
[isim]
Turnagagası
- ABLATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıkma durumu
-
[isim]
Çıkma durumu
- ABERANT
- ...
- CABADAN
-
-
[zarf]
Bedavadan
- "Böyle cabadan verilen on paralık etiket pek sevindirirdi çocukları." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Bedavadan
- KABARIK
-
-
[sıfat]
Kabarmış olan
- "Kabarık göğsündeki, parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi." (Ömer Seyfettin)
-
Çıkıntısı olan, tümsekli
-
[sıfat]
Kabarmış olan