İçinde ab olan 6 harfli 85 kelime var. İçerisinde AB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ab olan kelimeler listesine ya da Sonu ab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABDEST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma
-
İdrar ve dışkı yapma
- "Küçük abdest. Büyük abdest."
-
[isim]
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma
- GIYABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen
- "Gıyabi hüküm."
-
Uzaktan, görüşmeden olan
- "Birbirine benzer yaşayanlar arasındaki gıyabi dostluk alakasını içimizde taşıyoruz." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Bir kimse bulunmadığı sırada yapılan, verilen
- MABUDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe
-
Tapınırcasına sevilen kadın, sevgili
-
[isim]
Çok tanrılı dinlerde kendisine tapınılan dişi tanrı, tanrıça, ilahe
- SABOTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baltalama
-
[isim]
Baltalama
- ABRAMA
-
-
[isim]
Abramak işi
-
[isim]
Abramak işi
- SABIKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
-
Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
- "Üstelik sabıkası olduğu için iş bulması daha da güçtür." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
- ABARTI
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa
-
[isim]
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa
- TABAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Basımcılık
-
[isim]
Basımcılık
- SABİTE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik
-
Görünürde hareket etmeyen yıldız
-
[isim]
Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik
- İSABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hedefe varma, hedefi vurma
- "Bir kurşun isabetiyle öldü."
- "Düşman uçağı isabet aldı."
- "Kurşun hedefe isabet etti."
-
Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
- "Piyangodan yüz bin lira isabet etti."
-
Öneri, düşünce veya söz, yerinde olma
- "Bu sözünde isabet var."
- "O hâlde yalnız çıkmış olduğuma çok isabet etmiştim." (Halide Edip Adıvar)
-
Yanılmazlık
- "Kapının yanına isabet eden ilk koltuktakinin tıraşı bitmişti." (Ömer Seyfettin)
-
Güzel rastlantı
- "Bize uğramanız isabet, biz de sizi arıyorduk."
-
[ünlem]
"Çok güzel, iyi oldu" anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü
-
[isim]
Hedefe varma, hedefi vurma
- STABİL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dayanıklı, sağlam
-
Dengeli
-
Düz
-
Kararlı, değişmez
-
[sıfat]
Dayanıklı, sağlam
- ŞARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
- REBABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rebap çalan kimse
-
[sıfat]
İnce, duygulu
- "Mesela en rebabi olan bir fazilet ... aşk, değil mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Rebap çalan kimse
- TABİİN
- ...
- HABEŞİ
- ...
- EBABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çobanaldatan
-
[isim]
Çobanaldatan
- KİTABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazıt
-
[isim]
Yazıt
- ABAKÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sayı boncuğu
-
Sütun başlığının üstüne yatay olarak konan ve kenarlarından biraz dışarı taşan taş blok
-
[isim]
Sayı boncuğu
- ZABITA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belediye hizmetlerinin güvenliğini sağlamakla görevli yönetim
- "Bir kaza veya bir cinayet müstesna, karısını kaybeden bir kocanın zabıtaya müracaatı kadar elim bir gülünçlük var mıdır?" (Aka Gündüz)
-
Belediye zabıtası
-
[isim]
Belediye hizmetlerinin güvenliğini sağlamakla görevli yönetim
- KABİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boy (II)
-
[isim]
Boy (II)