İçinde ab olan 5 harfli 85 kelime var. İçerisinde AB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ab olan kelimeler listesine ya da Sonu ab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TABİİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğada olan, doğada bulunan
  2. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
    • "Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor." (Ahmet Rasim)
  3. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
    • "Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir." (Atatürk)
  4. Yapmacık olmayan, doğal
    • "Eğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz." (Peyami Safa)
  5. Katıksız, saf, doğal
    • "Tabii meyve suları."
  6. [zarf] Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak
    • "Tabii siz de geleceksiniz."

TABİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hekim

GABRO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Amfibol, piroksen, olivin vb. renkli minerallerden oluşan bir tür iri taneli kaya

SABAN

  1. [isim] Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı

TABAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap
    • "Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." (Aka Gündüz)
  2. [sıfat] Bu kabın alacağı miktarda olan

HABİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgili

ABUJA
...
KABLO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir madde ile sarılı bulunan metal tel
    • "Telgraf kablosu."
    • "Telefon kablosu."

İZABE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Madenleri ergitme, sıvı durumuna getirme

ZABIT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tutanak
    • "Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin." (Çetin Altan)

TABUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
    • "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. İçine yumurta konan uzun sandık

TABİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Rüya yorma, yorumlama
    • "Sana yolculuk, millete de şenlik var, diye tabir etti." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Tabiri caizse, medyatik olanların adlarını duymuşlar elbette." (Nezihe Meriç)
  2. Deyiş, anlatım, ifade
    • "Diplomatik lehçede böyle bir tabir yoktur bile." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Deyim
    • "Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu." (Peyami Safa)

BABAM

  1. bir seslenme sözü
    • "Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür." (Anayasa)
    • "Bizim bu Kayabaşı'nda birçok zanaat, babadan oğla aktarılır." (Tarık Dursun K)
    • "Sen bildiğini söyle babam, alt yanını ben getiririm."
    • "Sacit bu hususta da babasına çekmişti." (Peyami Safa)
  2. tekrarlanan iki emir kipi arasına getirilerek işin sürekliliğini anlatmaya yarayan bir söz
    • "Bunlar babadan oğla doktordurlar."
    • "Git babam git, yol bitmez ki..."

PABUÇ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ayakkabı
    • "Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Olur olmaz adama pabuç bırakmaz." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Baktı pabuç pahalı, işi şakaya vurdu."
    • "Bu ne hâl, sen kendini pabucu büyüğe okut."
  2. Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti
  3. İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan veya cıvatalı bağlantıyı sağlayan parça
  4. Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha güçlü olarak yoğunlaştırılmış bölümü

ABAZA
...
SABIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Geçen, önceki, eski
    • "Yorucu çalışmalar sonunda sabık bakanların ne derece hüner sahibi olduklarını tespit etmiştir." (Atilla İlhan)

BABUN
...
ŞABAŞ
...
ABOSA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemide hareket hâlindeki halatın veya zincirin bir an durdurulması için verilen komut

BABAÇ

  1. [isim] Erkek kümes hayvanlarının en iri ve yaşlı olanı
    • "Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler." (Burhan Felek)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü