Sonunda uz olan 5 harfli 22 kelime var. UZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uz olan kelimeler listesine ya da başında uz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OTSUZ

  1. [sıfat] Otu olmayan

KUDUZ

  1. [isim] Köpek, kedi, tilki vb. memeli hayvanlardan ısırma, tırmalama veya salya yolu ile insana geçen, genellikle çırpınma, sudan korkma şeklinde beliren, zamanında aşı yapılmazsa ölümle sonuçlanan hastalık
  2. [sıfat] Bu hastalığa yakalanmış
    • "Ama dokunsalar ağlayacağı veya kuduz köpek gibi sağa sola saldıracağı belliydi." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Azmış

ODSUZ

  1. [sıfat] Ateşsiz

TOPUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ucu top biçiminde eski bir silah
  2. Top biçiminde toplanmış saç
    • "Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı
    • "Kapıya doğru yürüdü. Evvela anahtarı, sonra topuzu çevirdi." (Peyami Safa)

DOKUZ

  1. [isim] Sekizden sonra gelen sayının adı
    • "Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi..." (Yahya Kemal)
    • "Dokuz körün bir değneği, işte bir kızımız var." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bu sayıyı gösteren 9, IX rakamlarının adı
  3. [sıfat] Sekizden bir artık

KAVUZ

  1. [isim] Buğdaygillerin başağında, başakçıkları veya çiçeği saran kabuk
  2. İçi boş, kabuklu yemiş

BUĞUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kin besleme, nefret etme

VADUZ
...
ONSUZ

  1. [zarf] O olmaksızın
    • "Onsuz kalınacak uzun günler ve geceleri nasıl geçirecektik?" (Abdülhak Şinasi Hisar)

YAVUZ

  1. [sıfat] Güçlü, çetin
    • "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözüne uygun olarak açtı ağzını, yumdu gözünü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. İyi, gürbüz, güzel
    • "Çok cevherli öküzmüş, bol yedir de hele bak, ne yavuz mal olur." (Refik Halit Karay)
  3. Kötü, fena

TOKUZ

  1. [sıfat] Sık ve kalınca, tok (kumaş)

ARSUZ
...
MARUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan
    • "Herkes, her an müthiş bir tehlikeye maruzdur." (Peyami Safa)
    • "Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Taraf taraf işgallere, istilalara maruz kaldık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Arz edilen, sunulan, verilen

HAVUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer
    • "Asıl binanın iki yanındaki kuru havuzlara ve havuzların hemen yanı başındaki kameriyelere doğru daha seyrek, daha bol çiçekli bitkiler yayılıyor." (Atilla İlhan)
  2. Kum, asit vb. konulan çukur yer
    • "Kum havuzu."
  3. Büyük gemilerin onarılmak için çekildikleri yer
  4. Bir amaç güdülerek farklı kaynaklardan gelen paranın ilgililere daha sonra paylaştırılmak üzere toplandığı belirli bir yer

UÇSUZ

  1. [sıfat] Ucu olmayan
    • "Geçen günlerim bana dalgaları sayılmayan uçsuz bir deniz gibi göründü." (Halide Edip Adıvar)

KOPUZ

  1. [isim] Ozanların çaldığı telli Türk sazı
    • "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)

NÜFUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçine geçme
    • "Onu uzun müddet nüfuzu altında tuttuğuna bir misal olarak..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Tatlı bir duman, bütün varlığını sararak en derin yerlerine kadar nüfuz ediyordu." (Peyami Safa)
  2. Söz geçirme, güçlü olma, erk
    • "Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SUSUZ

  1. [sıfat] Suyu olmayan, suyu bulunmayan
    • "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti." (Peyami Safa)
  2. Suyu çok az olan
    • "Susuz portakal."
  3. Yağmursuz, kurak geçen
    • "Susuz bir yaz."
  4. Susamış olan
    • "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  5. [zarf] Su olmadan
    • "Susuz bırakmak."

KAPUZ

  1. [isim] Kanyon
  2. İçine girilmeyen sık orman

RUMUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sembol, simge, remiz
  2. Gizli anlamları olan işaretler ve sözler
    • "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... Ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü