Sonunda ut olan 5 harfli 46 kelime var. UT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ut olan kelimeler listesine ya da başında ut olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

TU, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAMUT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)

TABUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
    • "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. İçine yumurta konan uzun sandık

BOYUT

  1. [isim] Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı
    • "Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar." (Haldun Taner)
    • "Bazı şeylere uzaktan bakmak, onlara, onlarda olmayan bir boyut kazandırır." (Haldun Taner)
  2. Nitelik, genişlik, kapsam
    • "Macarların kukla tiyatrosunu seyrederken de aynı inanılmaz boyutlara vardığını görmüştüm." (Haldun Taner)
  3. Durum
    • "Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan." (Necati Cumalı)
  4. Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut
  5. Film veya fotoğrafta boyut, format

VÜCUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan veya hayvan gövdesi, beden
    • "Koltukta vücudunu bir yandan bir yana çevirirken âdeta inliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Erkek sporları tarihe karışıyor, halter kaldıran, vücut yapan kadın atletler gündelik manzaralar arasında..." (Atilla İlhan)
    • "Koridor burada sola kıvrılarak yeni bir dehliz daha vücuda getirmektedir." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Var olma, varlık

YAKUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Pembe veya erguvan tonları ile karışık koyu kırmızı renkte, saydam bir korindon türü olan değerli taş
  2. [sıfat] Bu taştan yapılmış veya bu taşla süslenmiş
    • "Yakut yüzük."

ÇAPUT

  1. [isim] Eskimiş bez parçası, paçavra
  2. Bez

HUDUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sınır
    • "Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Uç, son

VÜRUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geliş, gelme
    • "Ben onun yatağa bu suretle vüruduna hayret ederken o, gözlüklerini çıkarıp yanındaki masanın üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)

VELUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğurgan
  2. Çok eser ortaya koyan, verimli
    • "Velut bir yazar."

ARMUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gülgillerden, çiçekleri beyaz, yurdumuzun her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
    • "Ankara armudu. Hacı Hamza armudu."
  2. Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
  3. [sıfat] Çok bön, çok aptal

KURUT

  1. [isim] Kurutulmuş süt ürünü
    • "Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu."

KOYUT

  1. [isim] Konut (II)

TOPUT

  1. [isim] Çökelti

DONUT
...
HAVUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Deve semeri

BARUT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde
    • "Hocamız barut gibi sert bir adam." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SÜBUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma
    • "Suç sübut buldu."

AKDUT

  1. [isim] Beyaz renkte olan dut

MABUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendisine tapılan varlık

HASUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kıskanç
    • "Bu hasutların dedikodularına inanmak caiz mi?" (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü