Başında tak olan 7 harfli 21 kelime var. Tak ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tak olan kelimeler listesine ya da sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tak bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKIŞMA
-
-
[isim]
Takışmak işi
-
[isim]
Takışmak işi
- TAKINIŞ
- ...
- TAKANAK
-
-
[isim]
Alacak, borç
-
İlişki
-
[isim]
Alacak, borç
- TAKLACI
-
-
[isim]
Takla atan kimse
-
[isim]
Takla atan kimse
- TAKINMA
-
-
[isim]
Takınmak işi
-
[isim]
Takınmak işi
- TAKKELİ
-
-
[sıfat]
Takkesi olan
-
[sıfat]
Takkesi olan
- TAKILMA
-
-
[isim]
Takılmak işi
- "Kuru gevezeliği aşmayan türden takılmalar ile uzayıp giden komediler..." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Takılmak işi
- TAKİBEN
-
-
[zarf]
Ardından
-
İzleyerek, hemen sonra
- "Cumhuriyet Başsavcılığı, kurulan partilerin ... Anayasa ve kanun hükümlerine uygunluğunu, kuruluşlarını takiben ve öncelikle denetler." (Anayasa)
-
[zarf]
Ardından
- TAKINAK
-
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce
-
[isim]
Bilince takılarak korku ve bunalım yaratan, kişinin çabalarına karşın kurtulamadığı düşünce
- TAKILIŞ
-
-
[isim]
Takılma işi veya biçimi
-
[isim]
Takılma işi veya biçimi
- TAKİPÇİ
-
-
[isim]
Takip eden, izleyen kimse
-
[isim]
Takip eden, izleyen kimse
- TAKIRTI
-
-
[isim]
Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses
- "Yüksek ökçelerin takırtısından evin en üst katının da kımıldadığını duyardık." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir şeyin çıkardığı kuru ve sert ses
- TAKRİBİ
- ...
- TAKATLİ
-
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
-
[sıfat]
Güçlü, dayanıklı
- TAKİBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kovuşturma
- "Hakkımda takibat yapılacağından korkmayarak size anlatabilirim." (Burhan Felek)
-
[isim]
Kovuşturma
- TAKLİDİ
- ...
- TAKSİCİ
-
-
[isim]
Geçimini taksi işleterek sürdüren kimse
-
[isim]
Geçimini taksi işleterek sürdüren kimse
- TAKSALI
-
-
[sıfat]
Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)
-
[sıfat]
Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)
- TAKINTI
-
-
[isim]
Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun
- "Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savuşturuncaya kadar gözüme uyku girmez." (Burhan Felek)
-
Bütünlemeye kalınan ders
-
Küçük, önemsiz borç
-
Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon
- "Sözünü ettiğim takıntı bana rahmetli babamdan miras kaldı." (Ahmet Ümit)
-
Bir kimseyle kurulan ilişki
-
[isim]
Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun
- TAKVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme
- "Onu sofraya gelen başka öteberi ile daha da takviye ettik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yardımcı kuvvet, destek
- "Düşmanı, takviye gelinceye kadar oyalamak zorundaydılar."
-
[isim]
Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, berkitme, pekiştirme