Başında si olan 6 harfli 48 kelime var. Si ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde si olan kelimeler listesine ya da sonu si ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında si bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

İS, Sİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SİNYAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şey bildirmek için verilen işaret
  2. Telefonda, hat bağlantısının olduğunu, numaraları çevirmeye başlanabileceğini haber veren ses, çevir sesi

SİLKME

  1. [isim] Silkmek işi
  2. İri doğranmış kabak, patlıcan vb. sebzelerle yapılan et yemeği
    • "Patlıcan silkmesi."
  3. Halterde ayakları açarak halteri baş üstüne kaldırma biçimi

SİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlk alışveriş
    • "Daha sabahtan beri siftahım yok!" (Necati Cumalı)
    • "Bu vakit kim gelecek? Her günkü gibi siftahı sen ediyorsun?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] İlk kez
    • "Bu haberi siftah ondan duydum."

SİSTOL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalp kasının kasılma devresi

SİROKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr

SİNKAF
...
SİNARA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Büyük zoka

SİNGLE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız tekli (1)

SİNEMA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi
  2. Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı
    • "Bir haber bırakıp mahallenin sinemasına girdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde
    • "Sinemanın zevkimizi dışarıdan idare ettiği devirde yaşıyoruz." (Hasan Âli Yücel)

SİMAEN
...
SİYASA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Politika
    • "Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır." (Selim İleri)

SİLÜET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge
    • "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." (Refik Halit Karay)
  2. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, gölge

SİMSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Komisyoncu
    • "Bu adam kıyafet itibarıyla öbür sandaldaki simsar tercüman, satıcı, gezdirici vesaireden farklı değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SİKMEK

  1. [-i] Erkek cinsel ilişkide bulunmak

SİYASİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Siyasetle ilgili, siyasal, politik
    • "Siyasi işlere karışmamanı tavsiye ederim." (Peyami Safa)
  2. [isim] Siyasetçi, politikacı

SİMURG
...
SİSTEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düzen
  2. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni
    • "Servet, nasıl kazanılmış olursa olsun, onun kontrolüne girecek rejim ve sistem memleketi mahvedecektir." (Halide Edip Adıvar)
  3. Yol, yöntem
    • "Eski bir sistem."
  4. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat
    • "Fren sistemi."
  5. Model, tip
    • "... son sistem, pırıl pırıl bir rotatif almışlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. Dizge

SİNCİK
...
SİKLON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtına, kiklon

SİLMEK

  1. [-i] Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek
    • "Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi." (Ömer Seyfettin)
    • "Beni aldattı diye onu kalbimden silip attım, ondan nefret ediyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [nsz] Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak
    • "Türküler çağırarak tahta siliyorlar." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Büyükdere'den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür." (Salâh Birsel)
  3. Bir yazı, çizgi vb.ni kazıyarak veya sürterek yok etmek
    • "Daktilo yanlışlarını iğneyle kazıyarak sildi."
    • "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
  4. Tahta malzemeyi makineyle düzgün ve pürüzsüz hâle getirmek
  5. [-i] Üzerini çizerek atmak, yok etmek
    • "Defterden adını silmişler."
  6. İlişkisini koparmak, yok saymak
  7. [-i] Üstünlük göstererek o alanda üstün olanları ikinci plana atmak
    • "Takımı sahadan silmek."
  8. Ortadan kaldırmak, yok etmek veya gidermek
    • "Senin gözlerin gönlümü dolduran kara düşünceleri silecek, beni korkulardan kurtaracaktır." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü