Başında ma olan 4 harfli 33 kelime var. Ma ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ma olan kelimeler listesine ya da sonu ma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ma bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAUN
-
-
[isim]
Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
-
Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi
-
[sıfat]
Bu keresteden yapılan
- "Parası olsa o deminki maun yemek odası takımını üç bin dokuz yüze koparıverirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)
- MAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Sıvı
- "Ufak bir küvetin içine siyah gibi görünen bir mayi döktü." (Refik Halit Karay)
-
Sıvı
- MAKİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Akdeniz dolaylarında yaygın, yaygın bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü
-
[isim]
Akdeniz dolaylarında yaygın, yaygın bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsü
- MAÇA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Oyun kâğıtlarında, mızrak ucuna benzer, ayaklı siyah beneklerle oluşan dizi, pik
-
Döküm parçasında, içi boş, kopya elde etmek için kullanılan kum, maden veya erimiş durumdaki döküm maddesine dayanıklı başka bir maddeden yapılmış dolgu kalıp
-
[isim]
Oyun kâğıtlarında, mızrak ucuna benzer, ayaklı siyah beneklerle oluşan dizi, pik
- MALT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa
-
[isim]
Bira yapmak için çimlendirilip kurutularak hazırlanmış arpa
- MAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi
- MARS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
- "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
- "İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
- MANA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlam
- "Ne halk buyruğun tutarsın ne kul sözün işitirsin / Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek." (Yunus Emre)
- "Kızın adını Emel koydu. Oğlanınkini Fethi ... Sanki bundan emelini fethetmiş manası çıkıyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Anlam
- MANO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kumar oynatan kişinin kazançtan aldığı pay
-
[isim]
Kumar oynatan kişinin kazançtan aldığı pay
- MARN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
-
[isim]
Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
- MAMA
-
-
[isim]
Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı
- "Babam Ayşe'ye mama yaptı, ana." (Aka Gündüz)
-
Çaça, abla
-
[isim]
Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı
- MASK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı
-
[isim]
Genellikle ölünün yüzüne uygulanarak elde edilen yüz kalıbı
- MAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçmiş
- "Genç olmak maziyi ulu orta tahkir için bir mazeret değildir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Geçmiş zaman
-
[isim]
Geçmiş
- MALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mal ile ilgili
- "Mali durumu zaten kötü." (Haldun Taner)
-
Parasal
-
Maliyeye ilişkin, maliye ile ilgili
- "Mali önlemler."
-
[sıfat]
Mal ile ilgili
- MARJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınır
-
Yazılmış veya basılı bir kâğıdın kenarında bırakılmış boşluk
-
Pay
-
[isim]
Sınır
- MAYT
- ...
- MAAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aylık
-
[isim]
Aylık
- MAŞA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
- "Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı." (Çetin Altan)
-
Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç
- "Saatçi maşası."
-
Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet
- "Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı." (Peyami Safa)
-
Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse
-
Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
- MART
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı
-
[isim]
Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı
- MASA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya
- "Çoğunlukla akşam yemeğinden sonra, sofra kaldırılınca yemek masasında yazardım o öyküleri." (Necati Cumalı)
-
Bu mobilya etrafında oturanların tümü
-
Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm
- "Kaçakçılık masası. Kıbrıs masası."
-
Düz duruşlu yer, düzlek yapı
-
İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı
-
[isim]
Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya