Sonunda lak olan 6 harfli 39 kelime var. LAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lak olan kelimeler listesine ya da başında lak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇINLAK
-
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
-
[sıfat]
Çınlaması, yankısı çok olan (yer)
- ÇATLAK
-
-
[sıfat]
Çatlamış olan
- "Çatlak bardak."
-
Deli
-
[isim]
Ara, aralık
- "İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz
- "Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu ." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çatlama
-
[sıfat]
Çatlamış olan
- LAKLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
-
Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- CAVLAK
-
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- "Arkasına fırlayan külahını ben elimle tutup cavlak kafasına geçirdim." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ne olacak a canım, hepimiz de ya bir kaza neticesinde veyahut kazasız olarak cavlağı çekeceğiz." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- DAYLAK
-
-
[isim]
Dişi deve
-
[sıfat]
Çıplak
- "Develer daylak / Sevenler aylak / Sen kimin yârisin / Her yanın oynak." (Halk türküsü)
-
[isim]
Dişi deve
- SAĞLAK
- ...
- KUŞLAK
-
-
[isim]
Av kuşları bol olan yer
-
[isim]
Av kuşları bol olan yer
- CIRLAK
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
-
[isim]
Cırcır böceği
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
- ASALAK
-
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
-
[sıfat]
Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli
-
Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- HOPLAK
- ...
- TELLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek
-
[isim]
Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek
- KAVLAK
-
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- "Kavlak bir ağaç."
-
Güneşten derisi soyulan (kimse)
-
[isim]
Yer altı boşluklarının tavan ve yan duvarlarında bulunan gevşemiş veya düşebilir kaya parçası
-
[sıfat]
Kabuğu dökülmüş
- TASLAK
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz
- "Evet diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde." (Refik Halit Karay)
-
Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye çalışan kimse
-
[isim]
Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz
- LEYLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
-
Bu ağacın koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun veya pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri
- "Bahar yağmuru ancak mor salkımlarla leylakların açtığı bir memlekette çekilebilir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)
- TORLAK
-
-
[sıfat]
Genç, toy
-
Henüz evcilleşmemiş, alışmamış (hergele)
-
[isim]
Derviş
-
[sıfat]
Genç, toy
- BOZLAK
-
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
-
Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
- "Afşar bozlağı."
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
- KIŞLAK
-
-
[isim]
Kışın barınılan yer
-
Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer
-
[isim]
Kışın barınılan yer
- MASLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürekli su akan boru
- "İlerideki maslaktan su doldurmaya giden simsiyah bir zenci kızının yakasından asıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Su yolu üzerinde bulunan su haznesi
-
Büyük yalak
-
[isim]
Sürekli su akan boru
- MABLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
-
Aşure kazanlarını karıştırmakta kullanılan, uzun saplı ve yayvan uçlu tahta kepçe
-
[isim]
Hamur, merhem, boya vb. şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan alet
- FIRLAK
-
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık
- "Alt dudağını bıyığının içine geçirmiş, gözleri fırlak, sanki bir timsaha bakıyordu.." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dışarı doğru fırlamış, çıkmış, çıkık