Sonunda la olan 5 harfli 44 kelime var. LA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde la olan kelimeler listesine ya da başında la olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FODLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek
-
[isim]
Çoğunlukla imaretlerde yoksullara verilen kepekli undan yapılmış pideye benzer bir tür ekmek
- TAALA
- ...
- GIRLA
-
-
[zarf]
Alabildiğine, çokça
- "Elbette ya... O köşkte uşaklar, bahçıvanlar gırla." (Haldun Taner)
- "Park enikonu bir olay, tebrik ve övgüler gırla gidiyor." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Alabildiğine, çokça
- KUKLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesiti kullanarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürleri
- "Salıncağın üzerindeki kızlar, iki zarif kukla gibi fıldır fıldır dönüyorlardı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Ayakları olmayan, alttan içine el sokularak oynatılan çeşitli nesnelerden yapılmış bebek
-
Bu bebeklerle oynatılan oyun
-
Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse)
-
[isim]
Hareketli yerleri iplikle sanatçının parmaklarına bağlanarak veya eldiven gibi bir kesiti kullanarak bir perdenin üzerinden oynatılan, bez, karton vb. hafif nesnelerden yapılmış insan ve hayvan figürleri
- PUFLA
-
-
[isim]
Perde ayaklılardan, Kuzey Kutbu'na yakın yerlerde, İskandinavya kıyılarında yaşayan, ince ve yumuşak tüyleri için avlanan bir kuş (Somateria)
- "Pufla gibi yastık."
-
[sıfat]
Bu kuşun tüyleriyle doldurulmuş
- "Tek atlı arabasının pufla ipek şiltesine uzanmış, kuş tüyünden, iri, pembe yastıklara dayanmış, gözleri açık, uyur gibi duran Masume Hanım, yoldan yaya geçenleri hiç görmüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Perde ayaklılardan, Kuzey Kutbu'na yakın yerlerde, İskandinavya kıyılarında yaşayan, ince ve yumuşak tüyleri için avlanan bir kuş (Somateria)
- MOLLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük kadı
- "Mısır mollası."
-
Medrese öğrencisi
-
Büyük bilgin
-
Dinî yönü ağır basan kimse
-
[isim]
Büyük kadı
- KİKLA
-
-
[isim]
Lapinagillerden, güzel renkli, 50 cm uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)
-
[isim]
Lapinagillerden, güzel renkli, 50 cm uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)
- İTİLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yücelme
- "Beşer denen kuş doymaz itilalara." (Tevfik Fikret)
-
[isim]
Yücelme
- BUZLA
-
-
[isim]
Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, bankiz, aysfilt
-
[isim]
Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, bankiz, aysfilt
- VİLLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev
- "Zarif villalar, muazzam bağ ve bahçeler, düz ve geniş yollar gözüküyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev
- ŞEHLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı (göz)
- "Çakır Emine'nin şehla olan gözünün tarafındaki yanağına elimin tersiyle tokadı yapıştırdım." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Kusurlu sayılmayacak kadar hafif şaşı (göz)
- YAYLA
-
-
[isim]
Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato
- "Geceleri yaylalar ayaz olur, adamı üşütür." (Memduh Şevket Esendal)
-
Dağlık, yüksek bölgelerde, kışın hayat şartları güç olduğu için boş bırakılan, yazın havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma veya dinlenme yeri
-
[isim]
Akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, plato
- ÇAPLA
-
-
[isim]
Maden kazımak için kullanılan çelik kalem
-
[isim]
Maden kazımak için kullanılan çelik kalem
- TAKLA
-
-
[isim]
Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi
- "Sizin için Türkçenin cambazıdır, kafiyelere taklalar attırır, dedi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma
- "Biz senin yaşındayken iki altına takla atardık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi
-
[isim]
Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi
- MATLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök cisimlerinin doğması
-
Gök cisimlerinin doğduğu yer
-
Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti
-
[isim]
Gök cisimlerinin doğması
- MUFLA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap
-
Porselen fırını
-
[isim]
Cisimleri, aleve değdirmeden ateşin etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap
- SKALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
- "Ampermetrenin skalası."
-
Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi
-
Gam
-
[isim]
Genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi
- UKALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)
- "Bu miskin ve ukala herifi sepetledi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan (kimse)
- MEVLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Efendi, sahip, malik
-
[isim]
Efendi, sahip, malik
- TABLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi
- "Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Bir tepsinin aldığı miktarda olan
- "Bir tabla balık döküldü."
-
Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık
-
Bir şeyin düz ve geniş bölümü
- "Hokka takımı tablası. Çadır direği tablası."
-
Küllük
- "Tablada ruj izli sigara artıkları var." (Refik Halit Karay)
-
Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça
-
Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir tür çalgı
-
Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri
-
[isim]
Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi