Başında la olan 7 harfli 51 kelime var. La ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde la olan kelimeler listesine ya da sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında la bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LAKONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- "Son derece lakonik olan bu tebliği..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kısa ve özlü (söz), veciz
- LALALIK
-
-
[isim]
Lala olma durumu veya lalanın görevi
- "Onlara da lalalık galiba bize düştü." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Lala olma durumu veya lalanın görevi
- LATASIZ
-
-
[sıfat]
Latası olmayan
-
[sıfat]
Latası olmayan
- LADENLİ
-
-
[sıfat]
Laden sürmüş olan
- "... yanağı ladenli falcı kadın." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Laden sürmüş olan
- LATANYA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, bazı türlerinden de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye (Latania rubra)
-
[isim]
Bazı türleri evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, bazı türlerinden de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye (Latania rubra)
- LAKLAMA
-
-
[isim]
Laklamak işi
-
[isim]
Laklamak işi
- LALELİK
-
-
[isim]
Osmanlı seramik ve cam sanatının güzel örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo
-
[isim]
Osmanlı seramik ve cam sanatının güzel örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo
- LAMBALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda lambası olan
- "Üç lambalı avize."
-
Lamba ile çalışan
- "Beş lambalı radyo."
-
Birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış
- "Lambalı döşeme tahtası."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayıda lambası olan
- LAKAYDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgisizlik
- "Hâlinde bir gevşeklik ve lakaydi vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
İlgisizlik
- LAİKLİK
-
-
[isim]
Laik olma durumu, laisizm
-
Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm
- "Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Laik olma durumu, laisizm
- LAUBALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saygısız, çekinmesi olmayan
- "O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış." (Samiha Ayverdi)
- "Bütün işkencelerime eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Senli benli, teklifsiz
- "Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Aşırı samimi bir biçimde, teklifsizce
-
[sıfat]
Saygısız, çekinmesi olmayan
- LAKAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- "Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde
-
[sıfat]
İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız
- LAKIRTI
-
-
[isim]
Söz, laf
- "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
-
Boş söz, dedikodu, laf
- "Lakırtıdır o, aldırma!"
-
[isim]
Söz, laf
- LACEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Elbette
-
[zarf]
Elbette
- LAPONCA
- ...
- LAYEMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
- LASKİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun
-
[isim]
İskambil kâğıtlarıyla oynanan bir oyun
- LAHZADA
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Karısının yiyeceğini lahzada pişirir." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[zarf]
Çabucak
- LAMBADA
-
-
[isim]
Güney Amerika'da yapılan bir dans
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Güney Amerika'da yapılan bir dans
- LAPİLLİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanardağlardan fırlayan çok küçük katı parça
-
[isim]
Yanardağlardan fırlayan çok küçük katı parça