Başında kay olan 9 harfli 31 kelime var. Kay ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kay olan kelimeler listesine ya da sonu kay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kay bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAY, YAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AY, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYIRTMAK
-
-
[-i]
Kayırma işini yaptırmak
-
[-i]
Kayırma işini yaptırmak
- KAYDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
-
Herhangi bir şeyi bir yere mal etmek, bir şeyin tarih, numara veya adını bir deftere geçirmek
- "Çocuğu okula kaydetmek. Nüfusa kaydetmek."
-
Hatırlamak için yazmak, not etmek
- "Önüne bir şeyler kaydederken görür gibiyim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Belirtmek, söylemek
- "Şunu kaydedeyim ki..."
-
Sesi veya resmi manyetik bant üzerine geçirmek
-
[nsz]
Olumlu sonuç almak
- "Başarı kaydetmek. Gol kaydetmek."
-
Sıcaklık, basınç gibi bir niceliğin değişkenliğini tespit etmek
-
Elektronik veya sayısal araçlarda bilgiyi korumaya almak
-
[-i]
Yazmak, bazı önemli noktaları tespit etmek
- KAYYIMLIK
- ...
- KAYIKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Kayıkların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer
-
[isim]
Kayıkların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer
- KAYALAŞMA
- ...
- KAYINBABA
-
-
[isim]
Kaynata
- "Bu adla bizim kayınbabadan bir hayli para dolandırmışlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kaynata
- KAYBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yitirmek
- "Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yenik düşmek, yenilmek
- "Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek."
-
Para bakımından zarara girmek
- "Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz..." (Reşat Enis)
-
Ölüm dolayısıyla ayrılmak
- "Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yitirmek
- KAYDOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Yazılmak
-
[-e]
Yazılmak
- KAYKILTMA
-
-
[isim]
Kaykıltmak işi
-
[isim]
Kaykıltmak işi
- KAYGANLIK
-
-
[isim]
Kaygan olma durumu
-
[isim]
Kaygan olma durumu
- KAYNATMAK
-
-
[-i]
Kaynamasını sağlamak
- "Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kaynak yaptırmak
-
Unutturmak
- "Ara sıra kendi gecikmelerini araya kaynatmak için beni birkaç gün izinle gönderiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Belli etmeden almak
-
Konuşmak, sohbet etmek
-
[-i]
Kaynamasını sağlamak
- KAYTARMAK
-
-
[-i]
Geri çevirmek, iade etmek
-
[-den]
İş yapmaktan kaçmak
- "Toplum içinde kapısının önünü süpürmekten kaytaranlar dünyanın her yerinde çoklukta." (Necati Cumalı)
-
[-i]
Geri çevirmek, iade etmek
- KAYSERİLİ
- ...
- KAYDIRTMA
-
-
[isim]
Kaydırtmak işi
-
[isim]
Kaydırtmak işi
- KAYAPINAR
- ...
- KAYTAKLIK
-
-
[isim]
Kaytak olma durumu
-
[isim]
Kaytak olma durumu
- KAYDIRMAK
-
-
[-i]
Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak
- "Kocakarı biraz telaşla yüzünden çarşafı kaydırıp yine örtünerek ..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Kaymasını sağlamak, kaymasına yol açmak
- KAYABİLME
- ...
- KAYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- "Çakılla çimento kaynaşır."
-
Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek
- "Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Birbirine iyice uymak
- "Bu iki renk iyi kaynaşmış."
-
Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmak
- "Ceylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
Huzursuzluk çıkmak
-
Birleşmek
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- KAYITLAMA
-
-
[isim]
Kayıtlamak işi, takyit
-
[isim]
Kayıtlamak işi, takyit