Başında kal olan 8 harfli 53 kelime var. Kal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kal olan kelimeler listesine ya da sonu kal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALIMSIZ
-
-
[sıfat]
Kalımlı olmayan, kalıcı olmayan, yok olacak, fâni
-
[sıfat]
Kalımlı olmayan, kalıcı olmayan, yok olacak, fâni
- KALINLIK
-
-
[isim]
Kalın olma durumu
-
Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut
-
[isim]
Kalın olma durumu
- KALPAZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
-
Yalan ve hile ile iş gören kimse
-
[isim]
Sahte para basan veya piyasaya süren kimse
- KALEMŞOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazılarıyla sürekli olarak başkalarına saldıran yazar
-
[isim]
Yazılarıyla sürekli olarak başkalarına saldıran yazar
- KALİTELİ
-
-
[sıfat]
Nitelikli
- "Bari bundan sonra boş yerlere kaliteli eleman alıp durumu biraz düzeltelim." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Nitelikli
- KALSİYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845° C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir element (simgesi Ca)
-
[isim]
Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845° C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir element (simgesi Ca)
- KALINMAK
-
-
[nsz]
Kalma işi yapılmak
- "Akşama kadar orada kalınır mı?"
-
[nsz]
Kalma işi yapılmak
- KALFALIK
-
-
[isim]
Kalfa olma durumu veya kalfanın işi
-
Kalfa ücreti
-
[isim]
Kalfa olma durumu veya kalfanın işi
- KALDIRAÇ
-
-
[isim]
Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela
-
[isim]
Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela
- KALAYSIZ
-
-
[sıfat]
Kalaylanmamış (kap)
- "Bu tencere niçin kalaysızdır?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kalayı kalmamış (kap)
-
İçinde kalay bulunmayan
-
[sıfat]
Kalaylanmamış (kap)
- KALPAKÇI
-
-
[isim]
Kalpak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kalpak yapan veya satan kimse
- KALUBELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
-
Çok eski zaman
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
- KALİBRAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayarlama
-
[isim]
Ayarlama
- KALKERLİ
-
-
[sıfat]
Birleşiminde kireç taşı bulunan
-
[sıfat]
Birleşiminde kireç taşı bulunan
- KALDIRIM
-
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- "Araba bozuk kaldırımların üstünde sallanıyor, devrilecek gibi oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kelli felli efendiden adamların hatta sarıklı ulemanın günden güne hırpanileşen kılıklarla, elleri boyunlarında, kaldırımları arşınladıklarını görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaya kaldırımı
- "Döndük, karşı kaldırıma atladık." (Sermet Muhtar Alus)
- "Bastığı hiçbir eser kaldırıma düşmemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Yollarda taşlarla yapılan döşeme
- KALÇASIZ
-
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
-
[sıfat]
Kalçası dar olan
- KALIPLIK
-
-
[isim]
Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey
-
[isim]
Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey
- KALKIŞMA
-
-
[isim]
Kalkışmak işi
-
İsyan, ayaklanma, kıyam
-
[isim]
Kalkışmak işi
- KALKOJEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Periyodik dizgede, altıncı gruptaki oksijen, kükürt, selenyum, tellür, polonyum elementlerinin genel adı
-
[isim]
Periyodik dizgede, altıncı gruptaki oksijen, kükürt, selenyum, tellür, polonyum elementlerinin genel adı
- KALÇINCI
-
-
[isim]
Kalçın yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kalçın yapan veya satan kimse