Sonunda de olan 5 harfli 37 kelime var. DE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde de olan kelimeler listesine ya da başında de olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AZADE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Başıboş, erkin, serbest
    • "Çocuk gönlüm kaygılardan azade." (Orhan Veli Kanık)
  2. [zarf] Başıboş, erkin, serbest olarak
    • "Gürültüden azade yaşamak."

ŞEDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

BELDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer
  2. Mekân, yer, çevre
    • "Bugün toz hâlinde sallanan bu iklim, asırların uykusundan, bunca sanat beldeleri gibi bir gün sıyrılacak." (Yahya Kemal Beyatlı)

GÜNDE

  1. [zarf] Her gün

HANDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gülme, gülüş

İFADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatım
    • "Güzel bir ifade."
    • "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Deyiş, söyleyiş
    • "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Dostluk benim için çok şey ifade eder."
  3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
    • "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
    • "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." (Atilla İlhan)
  5. Dışa vurum

KERDE

  1. [isim] Sebze fideliği
    • "İlerdeki kerdelerin birinde, üzerine uçuk sarı bir ışık düşmüş bir domates..." (Tarık Buğra)

HADDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Madenleri tel durumuna getirmek için kullanılan ve türlü çapta delikleri olan çelik araç

CADDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şehir içinde ana yol
    • "Anafartalar Caddesi."

ASUDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Rahat, sakin
    • "Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

YÜZDE

  1. [isim] Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak belli bir hesaba göre verilen ücret, yüzdelik
  2. Herhangi bir sayı ile kullanıldığında yüze bölünen bir şeyin o kadarlık parçasını belirten bir söz
    • "Bir eli tabancalı militan mıdır yoksa kesesini doldurmakla uğraşan iş adamlarından mıdır, mebus mudur hemen anlar ve bu anlayışlarında yüzde seksen yanılmaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

NİĞDE
...
MADDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duyularla algılanabilen nesne
  2. Bir cismi oluşturan öge, öz
    • "Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır."
  3. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
    • "Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
    • "Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur." (Salâh Birsel)
  5. Para, mal vb. ile ilgili şey
    • "Maddeye önem vermek."
  6. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım
  7. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek
  8. Molekül

KİRDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide

ZÜBDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öz (I)

GÖVDE

  1. [isim] Bir şeyin asıl bölümü
    • "Bir tepsi baklavayı gövdeye indirdikten sonra..." (Tarık Buğra)
  2. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm
  3. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan, ağaçlarda kök ve dallardan geri kalan bölüm
  4. Kesilmiş hayvanın, sakatatları alındıktan sonraki durumu
  5. Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime
    • "Evli (ev-li), inanç (inan-ç), sevdirmek (sev-dir-mek)."

MEBDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Baş, başlangıç
  2. Kaynak, kök
  3. İlke

GUDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Beze

ANİDE

  1. [zarf] Ansızın

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü