Başında de olan 9 harfli 150 kelime var. De ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde de olan kelimeler listesine ya da sonu de ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında de bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEBDEBELİ
-
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
- "Mustafa bu debdebeli hayata ilk defa giriyordu." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Görkemli, gösterişli
- DEVEBOYNU
-
-
[isim]
S veya U biçiminde boru
-
[isim]
S veya U biçiminde boru
- DENİZLİLİ
- ...
- DEPREMSİZ
-
-
[isim]
Deprem görülmeyen (bölge)
-
[isim]
Deprem görülmeyen (bölge)
- DESİMETRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir metrenin onda biri uzunluğunda bir ölçü birimi
-
[isim]
Bir metrenin onda biri uzunluğunda bir ölçü birimi
- DEKORATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Dekor olarak kullanılan, süslemeye yarayan, süsleyici, tezyinî
-
Göstermelik
- "Rüştü ancak dekoratif bir maksatla evlenir." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Dekor olarak kullanılan, süslemeye yarayan, süsleyici, tezyinî
- DESTEKSİZ
-
-
[sıfat]
Desteği olmayan, desteklenmemiş
-
[sıfat]
Desteği olmayan, desteklenmemiş
- DEKLANŞÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir devre kesicinin işleyişini etkileyerek açılmasını önleyen düzen
-
Fotoğraf makinesinin resim çekilirken basılan düğmesi
- "Objektifi -namluyu doğrultur gibi- doğrultur, tetiğe basar gibi de deklanşöre basarsınız." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bir devre kesicinin işleyişini etkileyerek açılmasını önleyen düzen
- DEPOCULUK
-
-
[isim]
Depocunun yaptığı iş
-
[isim]
Depocunun yaptığı iş
- DERECESİZ
-
-
[sıfat]
Derecesi olmayan
-
Çok fazla
-
[sıfat]
Derecesi olmayan
- DERLEMECİ
-
-
[isim]
Derleyici
-
[isim]
Derleyici
- DEVAİMİSK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür helva
- "Edirne devaimiski."
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür helva
- DEVRETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Dönmek, dolaşmak
-
Bir malın mülkiyetini, bir mal üzerindeki hakkı başkasına geçirmek
- "Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." (Orhan Kemal)
-
[-i]
Aktarmak
- "Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Baştan sona değin okumak, bitirmek
- "Tarih kitabını üç kez devrettim."
-
[nsz]
Dönmek, dolaşmak
- DEVİNİMLİ
-
-
[sıfat]
Devinimi olan
-
[sıfat]
Devinimi olan
- DENİZGÜLÜ
-
-
[isim]
Mercanlar sınıfından dokunaçları kısa bir tür hayvan (Actinia)
-
[isim]
Mercanlar sınıfından dokunaçları kısa bir tür hayvan (Actinia)
- DEMOGRAFİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nüfus bilimi
-
[isim]
Nüfus bilimi
- DERTLENME
-
-
[isim]
Dertlenmek durumu
-
[isim]
Dertlenmek durumu
- DEVŞİRTME
-
-
[isim]
Devşirtmek işi
-
[isim]
Devşirtmek işi
- DERNEKEVİ
-
-
[isim]
Bir dernek veya kuruluşun üyelerinin buluşmaları için ayrılmış yer, lokal
-
[isim]
Bir dernek veya kuruluşun üyelerinin buluşmaları için ayrılmış yer, lokal
- DELİRTMEK
-
-
[-i]
Deli etmek, çıldırtmak
-
[-i]
Deli etmek, çıldırtmak