Başında bu olan 8 harfli 73 kelime var. Bu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bu olan kelimeler listesine ya da sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUZKIRAN
-
-
[isim]
Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi
-
[isim]
Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi
- BURUNSAK
-
-
[isim]
Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık, burunsalık
-
Hayvanların burunlarına geçirilen ip, burunsalık
-
[isim]
Hayvan yavrusunun anasından süt emmesini önlemek için burnuna geçirilen başlık, burunsalık
- BUMERANG
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kıvrık bir sopaya benzeyen ve fırlatıldığında geri dönen, ağaçtan yapılma bir av aracı
- "Fırlat at uzağa / Döner gelir bumerang." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Kıvrık bir sopaya benzeyen ve fırlatıldığında geri dönen, ağaçtan yapılma bir av aracı
- BUNALMAK
-
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- "Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak
- "Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Soluk alması güçleşmek
- BULUNMAK
-
-
[nsz]
Bulma işine konu olmak
- "Yerde para bulundu."
- "Nuri'ye gelince bulunmaz bir Hint kumaşı sayılmazdı o da." (Oktay Rifat)
-
[-de]
Herhangi bir durumda olmak
- "Hayırlı bir işe yardımda bulunmuş oluyorsunuz." (Refik Halit Karay)
-
[-de]
Bir yerde olmak
- "İçinde bulunduğumuz tarihte Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu." (Atatürk)
-
[nsz]
Bulma işine konu olmak
- BULGURLU
-
-
[sıfat]
Bulguru olan
-
[sıfat]
Bulguru olan
- BULUŞMAK
-
-
[nsz]
Bir araya gelmek
-
Karşılaşmak
-
[-de]
Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek
- "Ertesi gün yine pastacıda buluştular." (Peyami Safa)
-
Kavuşmak
- "Yâr ile buluşsak bir tenha yerde / Duyarlar rakipler söz olur gider." (Âşık Veysel)
-
[nsz]
Bir araya gelmek
- BUMLAMAK
-
-
[nsz]
Taşıt lastiği patlamak
-
[nsz]
Taşıt lastiği patlamak
- BULGARCA
- ...
- BUZAĞILI
-
-
[sıfat]
Buzağısı olan
- "Geceki baskında buzağılı bir ineği ile birlikte ahırı yanmıştı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Buzağısı olan
- BUZULSUZ
-
-
[sıfat]
Buzulu olmayan
-
[sıfat]
Buzulu olmayan
- BULAŞKAN
-
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
-
Sataşma, kavga etme alışkanlığı olan
-
[sıfat]
Bulaştığı yerden kolay temizlenemeyen, yapışkan
- BUDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
-
[sıfat]
Budağı bulunmayan (ağaç vb.)
- BURDURLU
- ...
- BULDOZER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- "Yıkma makineleri, buldozerler durmadan bir yerler kazmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- BUĞZETME
-
-
[isim]
Buğzetmek durumu
-
[isim]
Buğzetmek durumu
- BULGURCU
-
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
- BULATMAK
-
-
[-i]
Bulaştırmak
- "Onların canı ciğeri taze fidanları kana bulatmak, yaşlı başlı insanlara yakışmaz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bulaştırmak
- BUDUNSAL
-
-
[sıfat]
Etnik
-
[sıfat]
Etnik
- BUYDURMA
-
-
[isim]
Buydurmak işi
-
[isim]
Buydurmak işi