Başında bağ olan 8 harfli 34 kelime var. Bağ ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bağ olan kelimeler listesine ya da sonu bağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bağ bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAĞ
2 Harfli Kelimeler
AB, AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞILLIK
-
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
- BAĞRILMA
-
-
[isim]
Bağrılmak işi
-
[isim]
Bağrılmak işi
- BAĞITSIZ
-
-
[sıfat]
Sözleşmesi olmayan
-
[sıfat]
Sözleşmesi olmayan
- BAĞLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
- "Gemiyi iskeleye bağlamak."
-
Düğümlemek
- "İpi ipe bağlamak."
-
[-i]
Yara ilaç koyup bezle sarmak
- "Yarayı bağlamak."
-
[-i]
Denk yapmak, paket yapmak
- "Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak."
-
[nsz]
Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- "Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı / Her yüze çiziyordu bir hüzün kırışığı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek
- "Birine haftalık bağlamak."
-
Anlaşma yapmak
- "İşleri sözleşmeye bağlamak."
-
[-i]
Uyulması zorunlu olmak
- "Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır." (Anayasa)
-
Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak
- "Bu iş beni çok bağladı."
-
[-i]
Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak
-
[-i]
Geçişi engellemek
- "Bütün yolları bağlamışlar."
-
[-i]
Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek
-
[-i]
Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek
-
Gönlünü kazanmak
- "Bu davranışınız beni size bağladı."
-
Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak
-
Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak
- "Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak
- BAĞLILIK
-
-
[isim]
Bağlı olma durumu, merbutiyet
-
Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat
- "Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz." (Anayasa)
-
Bağlılaşım
-
[isim]
Bağlı olma durumu, merbutiyet
- BAĞDAŞIM
-
-
[isim]
Tutarlık, tutarlılık, insicam
-
[isim]
Tutarlık, tutarlılık, insicam
- BAĞLANTI
-
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
- "Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
- "Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor." (Atilla İlhan)
-
İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
- "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yüklenme, üstlenme, angajman
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
- BAĞRIŞMA
-
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- "Evde bir gürültü, bir bağrışma oldu."
-
[isim]
Bağrışmak işi, birlikte bağırma
- BAĞDAŞMA
-
-
[isim]
Bağdaşmak işi, imtizaç
-
[isim]
Bağdaşmak işi, imtizaç
- BAĞIRDAK
-
-
[isim]
Bağıldak
-
[isim]
Bağıldak
- BAĞLANIM
-
-
[isim]
Bağlanma işi veya biçimi
-
Siyasal veya sosyal konularda yan tutma
-
[isim]
Bağlanma işi veya biçimi
- BAĞCILIK
-
-
[isim]
Bağ yetiştirme ve ürününü satma işi
-
[isim]
Bağ yetiştirme ve ürününü satma işi
- BAĞLANMA
-
-
[isim]
Bağlanmak işi
-
[isim]
Bağlanmak işi
- BAĞLAŞMA
-
-
[isim]
Bağlaşmak işi, ittifak
-
[isim]
Bağlaşmak işi, ittifak
- BAĞIRTMA
-
-
[isim]
Bağırtmak işi
-
[isim]
Bağırtmak işi
- BAĞNAZCA
- ...
- BAĞLAÇLI
-
-
[sıfat]
Bağlacı olan
-
[sıfat]
Bağlacı olan
- BAĞLAŞIK
-
-
[sıfat]
Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
-
Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim)
-
[sıfat]
Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
- BAĞDAMAK
-
-
[-i]
Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak
-
İçinden çıkılmayacak bir duruma getirmek, kördüğüm etmek
-
[-i]
Birkaç şeyi birbirine geçirerek bağlamak
- BAĞDAŞIK
-
-
[sıfat]
Her yeri aynı özelliği gösteren, mütecanis, homojen
-
[sıfat]
Her yeri aynı özelliği gösteren, mütecanis, homojen