Sonunda az olan 6 harfli 34 kelime var. AZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde az olan kelimeler listesine ya da başında az olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SERBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit, korkusuz olan (kimse)
-
[sıfat]
Yürekli, yiğit, korkusuz olan (kimse)
- FEYYAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
-
[sıfat]
Çok verimli, gür
- AMİLAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim
-
[isim]
Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim
- PERVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
-
Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
-
Uçuş
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- POYRAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr
- "Vapur, Kız Kulesi açıklarından geçiyor, poyraz solumuzdan çarpıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Kuzey yönü
- "Rüzgâr poyrazdan esiyor."
-
[isim]
Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr
- BAĞNAZ
-
-
[sıfat]
Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik
-
[sıfat]
Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik
- KAMKAZ
-
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
- ŞAHBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
-
[sıfat]
Çevik ve becerikli
-
[sıfat]
Yiğit, kahraman, mert (kimse)
-
[isim]
İri bir tür akdoğan
- KILBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
Dalkavuk
-
Dalkavuk
- MÜMTAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seçkin
-
[sıfat]
Seçkin
- ŞAŞMAZ
-
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- "O, gerçekte ne anlatıyorsa o anlattıklarının şaşmaz bir gözlemcisi." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- İTİRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- "Oyuncuların itirazına rağmen bir üçüncü olarak katılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ev sahibinin sözlerine şiddetle itiraz ettiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Söylenecek söz, karşı söyleme
- "Onun verdiği emre itirazı hiçbirimiz aklımızdan geçirmiyoruz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- KOFÇAZ
- ...
- OTOGAZ
- ...
- CAMBAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- "Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı." (Ömer Seyfettin)
-
At alıp satan veya yetiştiren kimse
- "Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Usta, becerikli kimse
- "Söz cambazı."
-
Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik
-
[sıfat]
Kurnaz, hileci, hilekâr
- "O cambaz adamdır, güvenilmez."
-
[isim]
Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse, akrobat
- TOMBAZ
-
-
[isim]
Irmaklarda işleyen, altı düz kayık
-
Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba
-
[isim]
Irmaklarda işleyen, altı düz kayık
- YANMAZ
- ...
- ŞEHNAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir makam adı
- ÇAPRAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- "Mitralyözler onu çapraza almış, kızıl iğneleriyle gövdesini delik deşik ediyorlardı." (Atilla İlhan)
-
İki taraflı, karşılıklı
- "Çapraz ateş."
-
[zarf]
Eğik bir biçimde
- "Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı." (Samim Kocagöz)
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Kopça, düğme
-
[isim]
Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu
-
[sıfat]
Eğik olarak birbiriyle kesişen
- BEZZAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı
-
[isim]
Kumaş alıp satan kimse, manifaturacı