Başında şa olan 6 harfli 49 kelime var. Şa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde şa olan kelimeler listesine ya da sonu şa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında şa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAPLAK
-
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- "Rahmi'nin sırtına güya şaka olsun diye bir şaplak indirdikten sonra..." (Burhan Felek)
-
[isim]
"Şap" diye ses çıkaran tokat
- ŞANSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
-
Şarkı
-
Melodi
-
[isim]
Kıta adı verilen ve şarkı gibi söylenen mısra dizisi
- ŞAPŞAL
-
-
[sıfat]
Aptalca davranışlarda bulunan, alık (kimse)
- "O pek sevdiği bahriye elbiselerini çıkarmış, yerine kendine biraz bol gelen, bol geldiği için de onu büsbütün şapşal gösteren bej bir kostüm giymiş." (Haldun Taner)
-
Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen
-
Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek)
- "Güneşli havada sırtında soluk, şapşal bir empermeabl, ayaklarında cilası kaçmış geniş galoşlar..." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Aptalca davranışlarda bulunan, alık (kimse)
- ŞANDEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Futbolda topu karşı takımın kalecisinin üzerinden aşırtma
-
[isim]
Futbolda topu karşı takımın kalecisinin üzerinden aşırtma
- ŞAMANİ
- ...
- ŞAHTUR
-
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
-
[isim]
İnce donanma gemilerinden biri
- ŞANSIZ
-
-
[sıfat]
Ünsüz
-
Gösterişsiz
-
Kılıksız, kıyafetsiz
-
[sıfat]
Ünsüz
- ŞAMALI
-
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- "Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı çaktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- ŞAŞMAZ
-
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- "O, gerçekte ne anlatıyorsa o anlattıklarının şaşmaz bir gözlemcisi." (Tarık Dursun K)
-
[sıfat]
Değişmez ve yanılmaz nitelikte olan
- ŞAŞULA
- ...
- ŞAMDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma
- "Masa üstünde duran şamdandan yanar bir mum alıp pencereye doğru yanaştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma
- ŞARABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kırmızı şarap rengi
- ŞALOPA
- ...
- ŞAVŞAT
- ...
- ŞALVAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon
- "Ne yapacağını bilmez şaşkın bir hâlde şalvarını bacağına geçirdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolon
- ŞARTLI
-
-
[sıfat]
Şarta bağlı, koşullu
-
Şartlanmış
-
Şartlanmış olan, koşullu
- "Şartlı kafalar."
-
Şart etmiş olan (koca)
-
[sıfat]
Şarta bağlı, koşullu
- ŞALGAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
-
Bu bitkinin insan ve hayvanlar için besin olarak kullanılan etli ve tatlı kökü
- "Şalgam suyu."
-
[isim]
Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa)
- ŞARKLI
- ...
- ŞALAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
- ŞAMATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gürültü, patırtı
- "Bu berbat şamata arasında yarım saat kadar bekledim." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Amma da şamata ettin be çorbacı, dedi." (Haldun Taner)
- "... haykırarak, şamata kopararak, yarı havada, yarı yerde koşup kendilerini çeşmenin yalaklarına atarlardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gürültü, patırtı