Başında ş olan 5 harfli 106 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞEBEK

  1. [isim] Genellikle Afrika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, uzun veya kısa kuyruklu türleri olan maymun
  2. [sıfat] Çirkin ve arsız (kimse)

ŞALAK

  1. [isim] Büyümemiş karpuz

ŞOSON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kumaş veya ince deriden, çoğunlukla düz topuklu, ayağı bütünüyle saran ayakkabı
    • "Hava yağmurlu olmadığı hâlde ayaklarına gri şosonlar geçirmişti." (Haldun Taner)

ŞERİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortak

ŞİRAN
...
ŞUBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yirmi sekiz, artık yıllarda yirmi dokuz gün süren, yılın ikinci ayı, gücük ay

ŞORCA
...
ŞAKAK

  1. [isim] Göz, alın ve yanak arasında, elmacık kemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge
    • "Genç adam tekrar elini hastanın başına, şakaklarına götürerek bütün yüzünü, boynunu okşadı." (Peyami Safa)
    • "Ben o eski adam değilim, şakaklarım nasıl beyazlanmış, görmüyor musun?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kalbinin yırtıldığını, kilitlenen çenelerinin çatırdadığını, şakaklarının attığını duyardı." (Ömer Seyfettin)

ŞARKİ
...
ŞAVAK
...
ŞEKEL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İsrail para birimi

ŞAMAR

  1. [isim] Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
    • "Çavuş onun omzuna kuvvetli bir şamar indirdi." (Reşat Enis)
    • "Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum." (Tomris Uyar)

ŞEREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
    • "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
    • "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
    • "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)

ŞAMAN
...
ŞUNCA

  1. [sıfat] Epey, çok
  2. [zarf] Şu kadar, şu denli
    • "Şuncasını söyleyeyim, ben şiirin şarkılaştırılarak okunmasını sevmem." (Melih Cevdet Anday)

ŞERPA
...
ŞÜPHE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşku
    • "Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bu sözünde samimi olduğuna hiç şüphe etmem." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Evinde yalnız olduğu ve hiç şüphe yok, birçok işi olduğu hâlde saatlerce benim için o pencerenin önünde duruyor." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yaşayışı şüpheye düşürmüştü beni." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Kuruntu

ŞAHIS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kimse, kişi, zat
    • "Yazılarınız da şahıslarınız da birbirine benzemez." (Peyami Safa)
  2. Kişi

ŞÖLEN

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Ziyafet
    • "Sizin şöleniniz, galiba, benimkinden daha masraflı olmuş..." (Refik Halit Karay)
  2. Belli bir amaçla düzenlenen eğlence
    • "Konuşmanın şurasına burasına espriler serpiştirerek size bir konuşma şöleni çekerdi."
  3. Sanat gösterisi
  4. Din töreni niteliğinde yemek toplantısı

ŞİŞME

  1. [isim] Şişmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü