Sonunda ş olan 4 harfli 45 kelime var. Ş harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da başında ş harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ATEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr
    • "Uygarlık ateşten doğmuştur."
    • "Yüzüm nasıl bir hâl aldı bilmiyorum fakat ateş gibi kesildiğini iyi biliyorum." (Tarık Buğra)
    • "Alnı, yanakları ateş gibi yandığı hâlde vücudu tir tir titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu." (Haldun Taner)
    • "Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Tutuşmuş olan cisim
  3. Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç
    • "Yemeği ateşten indirdim."
    • "Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Patlayıcı silahların atılması
    • "Top ateşi geceye kadar sürdü."
  5. Vücut ısısı
    • "Ateşi kırktan aşağıya düşmezdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. Öfke, hırs, hınç
    • "Fırlayıp ayağa kalkmış, bir duvara yaslanarak ateş fışkıran gözlerle onu seyre başlamıştı." (Tarık Buğra)
  7. Coşkunluk
    • "Nejat Efendi'nin çalışında Peregrini'nin ihtirası, ateşi yoktu." (Halide Edip Adıvar)
  8. Tehlike, felaket
    • "Kendinizi ateşe atıyorsunuz."
  9. Büyük üzüntü, acı
    • "İçimin ateşi hiç küllenmedi. Seneler geçtikçe daha alevleniyor. Evlat acısı bu ..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

EMİŞ

  1. [isim] Emme işi veya biçimi
    • "Çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. Toprağın suyu öyle bir emişi vardı." (Tarık Buğra)

AÇIŞ

  1. [isim] Açma işi veya biçimi

İTİŞ

  1. [isim] İtme işi veya biçimi

ARIŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü

ÖLÜŞ

  1. [isim] Ölme işi veya biçimi

AKIŞ

  1. [isim] Akma işi veya biçimi
  2. Geçip gitme, sürüp gitme
    • "Günlerin akışı. Olayların akışı."
  3. Akın
    • "Meğer o akış da Rumeli topraklarında son istila hareketimizmiş." (Yahya Kemal Beyatlı)

AYAŞ
...
ULAŞ
...
FLAŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı
  2. Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda kullanılan lamba
  3. [sıfat] İletişimde üstünlüğü, önceliği olan, önemli (haber)
  4. [sıfat] Gösterişe, ilgiye düşkün
  5. [sıfat] Ünlü, gözde
    • "O günlerin şimdi çoğu unutulmuş flaş imzaları arasında bile ilgiyi hemen çeken iki şair." (Tomris Uyar)

BROŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadınların takındıkları süs iğnesi

OYUŞ

  1. [isim] Oyma işi veya biçimi

MAAŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aylık

BREŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğal çimento ile lavlı, kavkılı, kabuklu, kemikli kırıntıların kaynaşmasıyla oluşmuş kütle
  2. Bir tür yapay mermer

ALIŞ

  1. [isim] Alma işi veya biçimi

AFİŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere aşılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası
    • "Afişler bütün tiyatrolarda üç beş günde bir değişirdi." (Tarık Buğra)
    • "Geç baba, geç, artık afiş yutmuyoruz."
    • "Oyunun afişte kalması için başarıyla oynanması gerekir."

AGUŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kucak
    • "Seniha'ya sarıldı, aguşuna alıp onu tekrar şımarttı." (Ercüment Ekrem Talu)

UMUŞ
...
ERİŞ

  1. [isim] Erme işi ve durumu
    • "Bu makama eriş, ona, bir devlet reisinin tahtına veya koltuğuna kurulmuş gibi bir his verir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MARŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası
    • "Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur." (Salâh Birsel)
  2. Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
    • "Millî marş İstiklal Marşı'dır." (Anayasa)
  3. Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni
    • "Marş anahtarı."
  4. [ünlem] Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü