Başında ş olan 6 harfli 141 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞOROLO
-
-
[isim]
Kadınlaşmış, kadın kılığına girmiş olan ve ahlak dışı ilişkiler için kullanılan erkek
-
[isim]
Kadınlaşmış, kadın kılığına girmiş olan ve ahlak dışı ilişkiler için kullanılan erkek
- ŞIRDAN
- ...
- ŞAŞMAK
-
-
[-e]
Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek
- "Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[-den]
Yolundan sapmamak, gidişini değiştirmemek veya yanılmamak
- "Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma." (Tevfik Fikret)
-
[-i]
Şaşırmak
- "Yolunu şaşmak. Gününü şaşmak."
-
[-e]
Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek
- ŞİŞMAN
-
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- ŞILLIK
-
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- "Onların aftosuna hanımefendi derler, bizim paçozumuzun adı ya alüftedir ya şıllık." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- ŞENLİK
-
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret
- "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
- "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." (Tarık Buğra)
-
Festival
-
Sevinç, neşe
- "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Şen olma durumu, şetaret
- ŞİİLİK
- ...
- ŞAMDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma
- "Masa üstünde duran şamdandan yanar bir mum alıp pencereye doğru yanaştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma
- ŞİMŞEK
-
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- "Üst üste birkaç şimşek çakıyor." (Atilla İlhan)
- "Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan / Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Parıltı
- "Bazen kara gözlerinde şimşekler çakıyordu." (Reşat Enis)
-
[isim]
Bir bulutun tabanı ile yer arasında, iki bulut arasında veya bir bulut içinde elektrik boşalırken oluşan kırık çizgi biçimindeki geçici ışık, balkır, çakım, çakın, yalabık, yıldırak
- ŞALTER
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Anahtar
-
Genellikle binaların girişine gelen elektrik akımını açıp kapamaya yarayan araç
-
Gişe
- "Şalter dokuz buçukta açıldı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Anahtar
- ŞANDEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Futbolda topu karşı takımın kalecisinin üzerinden aşırtma
-
[isim]
Futbolda topu karşı takımın kalecisinin üzerinden aşırtma
- ŞÖVALE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ressam sehpası
-
[isim]
Ressam sehpası
- ŞEŞÜSE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
-
[isim]
Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün üçlü gelmesi
- ŞUURLU
-
-
[sıfat]
Bilinçli
- "Şuurlu bir anlayışla olmaksızın, ben de ister istemez aynı havaya kapılmıştım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bilinçli
- ŞALOPA
- ...
- ŞANTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek şarkıcı
-
[isim]
Erkek şarkıcı
- ŞAMAMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür küçük kavun
-
Kavuna benzer bir yıllık otsu ve sürüngen bir bitki (Cucumis dudaim)
-
[isim]
Güzel kokulu bir tür küçük kavun
- ŞEAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik, nuhuset
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik, nuhuset
- ŞERİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
- "Ben bir şey yapamam, şeriatın kestiği parmak acımaz, ne yapayım, Allah acısın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
- ŞOVMEN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Şov yapan kimse, gösteri adamı
-
[isim]
Şov yapan kimse, gösteri adamı