Başında ş olan 4 harfli 53 kelime var. Ş harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ş harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞERH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Açma, ayırma
  2. Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama
  3. Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap
  4. Açık ve ayrıntılı anlatma

ŞULE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alev, yalım
    • "Bütün ordunun kalbini Duatepe'den çıkan kurtuluş şulesi aydınlatmış." (Halide Edip Adıvar)

ŞIRA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Henüz mayalanmamış üzüm suyu
  2. Bazı meyve ve sebzelerin özü
    • "Elma şırası."
  3. Süzülmüş afyon

ŞİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
    • "Hastalara türlü maceralarla şifa vermesini ben bilirim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış." (Atilla İlhan)

ŞİİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
    • "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
    • "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
  2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
    • "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ŞAMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil

ŞAŞI

  1. [sıfat] Birbirine paralel görme ekseni olmayan (göz veya kimse)
    • "Üstelik de şaşı olan bu çocuğu ne diye tutup göndermişlerdi?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. [zarf] Gözlerini çarpıtarak
    • "Şaşı bakmak."

ŞASİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam veya kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu
  2. Yapı işlerinde sürme çerçeve
  3. Motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümü

ŞAYİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaygın, yayılmış (söz veya haber)
  2. Bir şeyin her noktasıyla ilgisi bulunan (pay)

ŞİME
...
ŞAVK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Işık

ŞİLT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Üzerine genellikle bir kurum veya kuruluşun adı, işareti kazılmış olan ve armağan olarak bir kimse veya takıma verilen levha, ergilik
    • "Kara Kuvvetleri şildi."

ŞİRK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Eş koşma

ŞOSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
    • "Portakal ve muz bahçeleri arası dolambaçlı hoş bir şoseyi takip etmiştik." (Refik Halit Karay)

ŞAKA

  1. [isim] Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife
    • "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Rica ederim gülmeyiniz, iş pek naziktir, şaka götürmez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bizim oralılar şakacıdırlar, şaka kaldırırlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İlk defa görüştüğümüz hâlde benimle şaka yaptı." (Ömer Seyfettin)

ŞUFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ön alım

ŞANO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tiyatro sahnesi
    • "Bir sevdiğim, şanoda şarkı söyler / Biri yanı başımda / İçer içer, ötekini kıskanır." (Orhan Veli Kanık)

ŞATO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Avrupa'da soylu kimselerin oturduğu, çevresi hendek, sur ve kulelerle çevrili konak
  2. Geniş toprağı olan büyük konut
    • "Bir ahırdan farkı olmayan çiftlik binasını, bir yıl içinde bir küçük şato hâline soktum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ŞALİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tiftikten yapılan bir cins ince kumaş
    • "Ankara şalisi. Bayrak yapılan şali."

ŞİVE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Söyleyiş özelliği
    • "Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi." (Refik Halit Karay)
  2. Ağız
  3. Naz, eda

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü