Sonunda ın olan 5 harfli 42 kelime var. IN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ın olan kelimeler listesine ya da başında ın olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BASIN
-
-
[isim]
Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat
- "Bütün bildiklerimizden öteye İstanbul basını bize ne öğretebilirdi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü
-
[isim]
Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat
- SIĞIN
-
-
[isim]
Alageyik
-
[isim]
Alageyik
- ILGIN
-
-
[isim]
Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)
-
[isim]
Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)
- KIŞIN
-
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Kış mevsiminde, kış süresince
- SAYIN
-
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
- ÇAKIN
-
-
[isim]
Kıvılcım
-
Şimşek
-
[isim]
Kıvılcım
- ZIBIN
-
-
[isim]
Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
-
Kolsuz giysi
-
[isim]
Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
- YAKIN
-
-
[sıfat]
Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
-
Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
- "Buna yakın bir söz söyledi."
-
Aralarında sıkı ilgi bulunan
-
Benzeyen, andıran, yaklaşan
- "Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı." (Ömer Seyfettin)
-
Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- "Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Uzak olmayan yer
- "Yakınımızda otururlar."
-
[isim]
Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
- YAZIN
-
-
[zarf]
Yaz mevsiminde, yaz aylarında
-
[zarf]
Yaz mevsiminde, yaz aylarında
- HARIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
-
Hain, huysuz
-
Obur
-
[sıfat]
Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden (hayvan)
- ÇIKIN
-
-
[isim]
Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı
- "Eteğinin altında çıkın çıkın altınları vardır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı
- IZGIN
-
-
[isim]
Tohumlarından yağ çıkarılan bir bitki (Eruca cappadocica)
-
[isim]
Tohumlarından yağ çıkarılan bir bitki (Eruca cappadocica)
- TAYIN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Asker azığı
-
Asker ekmeği
-
Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
- "Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Asker azığı
- YARIN
-
-
[isim]
Bugünden sonra gelecek ilk gün
- "Yarın paydosu biraz erken çalarız, ödeşiriz." (Haldun Taner)
- "Yarından tezi yok, gitmeniz için icap edenleri yapmaya başlamalısınız." (Falih Rıfkı Atay)
-
Gelecek, ilerideki zaman
- "İnsan daima yarını düşünmeli."
-
[zarf]
Bugünden sonra gelecek ilk günde
- "Yarın geleceğim."
-
[isim]
Bugünden sonra gelecek ilk gün
- ALTIN
-
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- "Altın çok eski zamanlardan beri para basımında kullanılmaktadır."
-
[sıfat]
Bu elementten yapılmış
- "Müsteşar, pantolonunun arka cebinden altın tabakasını çıkarıp sigara veriyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Altından yapılmış sikke
- "Çocuğa bir altın taktı."
-
[sıfat]
Üstün nitelikli, değerli
- "Altın ses."
-
[isim]
Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au)
- LAÇIN
-
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
- YALIN
-
-
[isim]
Alev
-
[isim]
Alev
- BAĞIN
-
-
[isim]
İnşaatta veya kazı sırasında toprağın çökmesini önlemek için yerleştirilen parça veya dayak
-
[isim]
İnşaatta veya kazı sırasında toprağın çökmesini önlemek için yerleştirilen parça veya dayak
- IŞKIN
-
-
[isim]
Bir ravent türü
- "Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye." (Halk türküsü)
-
[isim]
Bir ravent türü
- SAKIN
-
-
[ünlem]
"Asla yapma" anlamında bir söz
- "Aman matmazel, sakın dışarı çıkmayınız!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
"Korkulacak bir durum olmasın" anlamında bir söz
- "Sakın bulaşıcı bir hastalık olmasın!"
-
[ünlem]
"Asla yapma" anlamında bir söz