Başında in olan 8 harfli 40 kelime var. İn ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde in olan kelimeler listesine ya da sonu in ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında in bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İNTERNET
- ...
- İNCELTİŞ
-
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
-
[isim]
İnceltme işi veya biçimi
- İNSİYAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçgüdülü
- "Onları gören yolcular da insiyaki bir hareketle ayaklandılar." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
İçgüdülü
- İNDİRGEN
-
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
- İNŞAATÇI
-
-
[isim]
Yapı işlerini yöneten teknik görevli
-
Yapı ustası
-
[isim]
Yapı işlerini yöneten teknik görevli
- İNEKHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
İneklerin barındığı yer
-
[isim]
İneklerin barındığı yer
- İNSANCIL
-
-
[sıfat]
İnsan seven
-
İnsanla ilgili
- "Böylesi bir yaklaşım arzusunu sarmalayacak insancıl birikimden yoksundum." (Çetin Altan)
-
İnsana değer veren
- "İşte o gün hocamızın yine insancıl bir yanını keşfetmiştik." (Haldun Taner)
-
İnsancılık yanlısı olan, beşeriyetçi, hümanist
-
[sıfat]
İnsan seven
- İNTRANET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız iç ağ
-
[isim]
Bakınız iç ağ
- İNCELEME
-
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
-
Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı araştırma
- "İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
İncelemek işi, tetkik
- İNİVERME
- ...
- İNDÜKLEÇ
-
-
[isim]
İndükleme akımı elde etmeye yarayan araç
-
[isim]
İndükleme akımı elde etmeye yarayan araç
- İNTANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mikropla bulaşan hastalıklar
-
[isim]
Mikropla bulaşan hastalıklar
- İNCİRLİK
-
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
-
İncir ağaçları çok olan yer
- "Tam öğle vakti incirlikte iğne atsanız düşecek yer kalmamıştı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
İncir yetiştirilen alan, incir bahçesi
- İNCEKARA
- ...
- İNCELTME
-
-
[isim]
İnceltmek işi veya durumu
-
[isim]
İnceltmek işi veya durumu
- İNDİRTME
-
-
[isim]
İndirtmek işi
-
[isim]
İndirtmek işi
- İNFORMEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Biçimsel olmayan
-
Resmî olmayan
-
[sıfat]
Biçimsel olmayan
- İNSANLIK
-
-
[isim]
İnsan olma durumu
-
İnsanca davranma
- "İki üç aydır şu Çukurova'da gezdik, gezdik, insanlıktan çıktık." (Yahya Kemal)
-
İnsanların tümü, beşeriyet
- "İnsanlık âlemi."
-
Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet
-
İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi
- "Bugün her şeye karşın en güçlü günlerimi yaşıyorsam bunu gördüğüm insanlık eğitimine borçluyum." (Azra Erhat)
-
İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi
- "Benim ona fenalık etmem, insanlığa aykırı bir şeydir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma
- "Öyle kimseler ki, insana insanlık dersi verebilirler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
İnsan olma durumu
- İNTİFADA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Filistin halkının başkaldırısı
-
[isim]
Filistin halkının başkaldırısı
- İNCELMEK
-
-
[nsz]
İnce duruma gelmek
- "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış." (Refik Halit Karay)
-
Zayıflamak
- "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı." (Halide Edip Adıvar)
-
Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak
-
Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak
- "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin." (Haldun Taner)
-
[nsz]
İnce duruma gelmek