Başında im olan 7 harfli 23 kelime var. İm ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde im olan kelimeler listesine ya da sonu im ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında im bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İMAMECİ
- ...
- İMMORAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Töretanımaz
-
[sıfat]
Töretanımaz
- İMTİZAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışabilme
-
Birbirini tutma, uyum sağlama, uygunluk
-
İyi geçinme, uyuşma
-
Kaynaşma
-
[isim]
Karışabilme
- İMRENCE
-
-
[isim]
Herkesçe imrenilen şey veya kimse
-
[isim]
Herkesçe imrenilen şey veya kimse
- İMGELEM
-
-
[isim]
İnsanın istediği şeyleri gözünde canlandırabilme yetisinin ürünlerini kapsayan evren
- "İmgelemimde bir sahne uyduruyorum. Deniz kenarında oturuluyor." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
İnsanın istediği şeyleri gözünde canlandırabilme yetisinin ürünlerini kapsayan evren
- İMTİSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emme, emerek çekme, soğurma
-
[isim]
Emme, emerek çekme, soğurma
- İMANSIZ
-
-
[sıfat]
İmanı olmayan, inançsız, inansız
-
İnsafsız, acımasız
-
[sıfat]
İmanı olmayan, inançsız, inansız
- İMRENİŞ
-
-
[isim]
İmrenme işi veya biçimi
-
[isim]
İmrenme işi veya biçimi
- İMAMEVİ
-
-
[isim]
Kadınlara özgü cezaevi
-
[isim]
Kadınlara özgü cezaevi
- İMTİSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma
-
Alınan buyruğa bütünüyle uyma
-
[isim]
Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma
- İMGESEL
-
-
[sıfat]
İmge ile ilgili, hayalî
-
[sıfat]
İmge ile ilgili, hayalî
- İMPLANT
- ...
- İMLEMEK
-
-
[-i]
İm koymak, imle göstermek
-
Dolayısıyla anlatmak, ima etmek
- "Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler." (Tomris Uyar)
-
[-i]
İm koymak, imle göstermek
- İMAMLIK
-
-
[isim]
İmam olma durumu
-
İmamın görevi
- "Ne yapacağını şaşırdı. İmamlıktan atarlarsa diye korkuyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İmam olma durumu
- İMDATÇI
-
-
[isim]
İmdada gelen, yardıma koşan kimse
- "Gözlerinden akan yaş mıdır / İmdatçı gelmedi kış mıdır." (Halk türküsü)
-
[isim]
İmdada gelen, yardıma koşan kimse
- İMANİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnancılık
-
[isim]
İnancılık
- İMRENTİ
-
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- "Döndü, bir kenardan imrentiyle kendisine bakmakta olan Berbat'ı gördü." (Orhan Kemal)
-
[isim]
İmrenme, gıpta
- İMRENME
-
-
[isim]
İmrenmek işi, gıpta
- "Bütün bu saf sözleri, bir kısmı gerçek bir imrenme ile, bir kısmı içten gelen bir alayla dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
İmrenmek işi, gıpta
- İMRAHOR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah ahırlarına ve onlarla ilgili gereçlere bakmakla görevli kimse
-
[isim]
Padişah ahırlarına ve onlarla ilgili gereçlere bakmakla görevli kimse
- İMTİHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sınav
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk ." (Ömer Seyfettin)
-
Güç, direnme, dayanışma gerektiren, sonucunda deneyim kazandıran zor bir durum
-
[isim]
Sınav