Sonunda üz olan 7 harfli 24 kelime var. ÜZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde üz olan kelimeler listesine ya da başında üz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEMAYÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarına göre üstün duruma gelme, sivrilme, seçkinleşme

ÜRKÜSÜZ

  1. [sıfat] Ürkü vermeyen

ARKEBÜZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli silah

ÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Örgüsü olmayan

DÜPEDÜZ

  1. [zarf] Çok düz ve doğru bir biçimde, dümdüz olarak
  2. Yalın, basit, süssüz, sade bir biçimde
    • "Bir lakırtıyı düpedüz söylemek dururken, daha çok beğenilsin diye dolambaçlı yollardan söylediniz mi, çok kere manasız manasız şeyler meydana çıkıyor." (Orhan Veli Kanık)
  3. Başka bir amaç gütmeden, açıktan açığa, açıkçası, gerçekten
    • "Daha başkaları vardı ki bunlar düpedüz korkuyorlardı." (Tarık Buğra)

ÖRTÜSÜZ

  1. [sıfat] Örtüsü olmayan
  2. Örtülmemiş
    • "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Açık seçik, gizlenmeyen
    • "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)

ÖLÜMSÜZ

  1. [sıfat] Hiçbir zaman ölmeyecek olan, ebedî, layemut
    • "Nerede o süngü takmış birliğinin önünde ölümsüz gibi saldıran genç subay?" (Atilla İlhan)
  2. Hiç unutulmayacak, daima anılacak olan, ebedî

TECAVÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış
    • "Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bu adam, canımı sıkacak bazı şeyler söyledi; sonra eliyle tecavüz etti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Namusuna saldırma, sarkıntılık
  3. Başkasının hakkına el uzatma
    • "Burada kadınlar erkeğe tecavüz ediyorlar." (Aka Gündüz)
  4. Aşma, ötesine geçme

ÖLÇÜSÜZ

  1. [sıfat] Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
  2. [zarf] Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
    • "Ölçüsüz konuşmak."
  3. Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
    • "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
  4. Ölçüsü olmayan, vezinsiz

ÖTÜMSÜZ

  1. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan, titreşimsiz ses veren (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, tonsuz, sedasız, sert

SÜRÜSÜZ
...
ÜZÜMSÜZ

  1. [sıfat] İçinde üzüm olmayan

ÖZÜRSÜZ

  1. [sıfat] Özrü olmayan
  2. [zarf] Özrü olmaksızın
    • "Özürsüz geç kalanlar."

BÜYÜSÜZ

  1. [sıfat] Büyüsü olmayan

TEBARÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirme, görünme
    • "Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti." (Yahya Kemal Beyatlı)

USULSÜZ

  1. [sıfat] Yöntemsiz
  2. Yasalara aykırı olan

FÖTRSÜZ
...
ÜZGÜSÜZ

  1. [sıfat] Üzgü vermeyen, eziyetsiz

MÜLKSÜZ
...
KABADÜZ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü