Başında ü olan 5 harfli 52 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜMMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü
- "Allah'ım, sen koru Muhammed ümmetini bu eşkıyanın zulmünden."
-
[isim]
Hz. Muhammed'e inanarak, onun yaptıklarını ve söylediklerini uygulayarak çevresinde toplanan Müslümanların tümü
- ÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder
- "O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder
- ÜĞRÜM
-
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
-
[isim]
Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon
- ÜSKÜF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık
-
[isim]
Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık
- ÜTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş
- "Ayağında beyaz, yeni ütülü bir pantolon, üstünde bir fildekoz var." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş
- ÜTMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
-
Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek
-
[-i]
Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
- ÜREMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
-
[isim]
Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık
- ÜRKEK
-
-
[sıfat]
Çok ürken, korkuya çabuk kapılan
- "Burasını yaramaz çocukların kapatıldığı ceza hücresi sandığım için ürkerek geri çekiliyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çekingen
- "Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Çok ürken, korkuya çabuk kapılan
- ÜRKME
-
-
[isim]
Ürkmek durumu, tevahhuş
-
[isim]
Ürkmek durumu, tevahhuş
- ÜÇLÜK
-
-
Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
-
[isim]
Basketbolda ceza alanı dışından atılan topun potaya geçirilmesi sonucu kazanılan üç sayı değerindeki atış
-
Üç tanesi bir arada bulunan, üç tane alabilen, üç taneden oluşmuş
- ÜÇTAŞ
-
-
[isim]
Üç taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
-
[isim]
Üç taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
- ÜLSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha
- "Midesindeki ülsere salık verilmiş birkaç kocakarı ilacı her zaman iyi gelmez." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sindirim organlarında ve özellikle mide ile onikiparmak bağırsağında görülen yara, karha
- ÜSLUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz
- "Akşam içinde en büyük üstatların eserleri kadar mükemmel ve muhteşem olan tabiat bize bir eda ve üslup dersi verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir sanatçıya, bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik, renk, biçimlendirme ve söyleyiş özelliği, biçem, stil
- "Bu üslup ruhumun yazıma akseden hâletini gösteriyor." (Refik Halit Karay)
-
Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem, tarz, stil
- "Üslup beyan aynıyla insandır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Anlatma, oluş, deyiş veya yapış biçimi, tarz
- ÜZLÜK
-
-
[isim]
Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek
-
[isim]
Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek
- ÜNİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birlik, birleşmiş olma durumu
-
Bir kümenin her elemanı veya bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, birim
-
Dersin bölümlerinden her biri
-
Birim
-
[isim]
Birlik, birleşmiş olma durumu
- ÜLKER
- ...
- ÜZÜCÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntü veren, acıklı
- "Üzücü bir durum."
-
[sıfat]
Üzüntü veren, acıklı
- ÜLFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışma, kaynaşma
- "Kendilerine bir kimse bulunamıyor ki ülfet etsinler." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Tanışma, görüşme
- "Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Dostluk, ahbaplık
- "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Alışma, kaynaşma
- ÜÇGÜL
-
-
[isim]
Bir tür yonca
-
[isim]
Bir tür yonca
- ÜREME
-
-
[isim]
Üremek durumu
-
Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül
-
[isim]
Üremek durumu