Sonunda öz olan 33 kelime var. ÖZ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde öz olan kelimeler listesine ya da başında öz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

9 Harfli Kelimeler

MİTRALYÖZ

8 Harfli Kelimeler

ALTINGÖZ, YALINGÖZ

7 Harfli Kelimeler

AÇIKGÖZ, AYNAGÖZ, FLÖRTÖZ, KARAGÖZ, NEBÜLÖZ, PARAGÖZ, SARIGÖZ, TEPEGÖZ, VİRTÜÖZ

6 Harfli Kelimeler

ARAZÖZ, CAMGÖZ, CİNGÖZ, DANSÖZ, FRİTÖZ, MAKYÖZ, ÖZBEÖZ, ŞANTÖZ, SUFLÖZ, VANDÖZ



5 Harfli Kelimeler

AÇGÖZ, BATÖZ, KUVÖZ, LİZÖZ, MASÖZ

3 Harfli Kelimeler

ÇÖZ, GÖZ, KÖZ, SÖZ, TÖZ

2 Harfli Kelimeler

ÖZ


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİTRALYÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir tür makineli tüfek, makineli
    • "Yandaki odadan mitralyöz ateşini andıran daktilo tıkırtıları geliyordu." (Haldun Taner)

YALINGÖZ

  1. [isim] Bir tür kertenkele

ALTINGÖZ
...
AÇIKGÖZ

  1. [sıfat] Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse)
    • "O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış, savuşmuş." (Memduh Şevket Esendal)

TEPEGÖZ

  1. [isim] Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
  2. [sıfat] Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
  3. [sıfat] Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
  4. Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)

KARAGÖZ

  1. [isim] İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)

NEBÜLÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bulutsu

SARIGÖZ

  1. [isim] İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)

PARAGÖZ

  1. [sıfat] Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
    • "Bundan dolayı bu paragöz adamın sırf körpeliğinden dolayı aldığı ufak tefek kızcağızı herkes görmek istiyordu." (Halide Edip Adıvar)

FLÖRTÖZ
...
AYNAGÖZ
...
VİRTÜÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Herhangi bir müzik aracını büyük ustalıkla çalabilen sanatçı
    • "Ressam için müze görmek ne ise müzisyen için de virtüözlerinin plaklarını dinlemek o imiş." (Haldun Taner)

ŞANTÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kadın şarkıcı

SUFLÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kadın

CAMGÖZ

  1. [isim] Deniz kıyısına yakın yaşayan, boyu 1,5 m kadar olan, eti lezzetli bir tür köpek balığı (Galeius canis)

VANDÖZ
...
ARAZÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç

DANSÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dans etmeyi meslek edinmiş kadın

FRİTÖZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yiyecekleri özellikle patatesi kızartmaya yarayan özel kap

CİNGÖZ

  1. [sıfat] Açıkgöz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü