Başında ö olan 6 harfli 99 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖGLENA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, kamçı biçimindeki uzantısı ile hareket eden mekik biçimindeki bir hücreli
-
[isim]
Tatlı sularda yaşayan, kamçı biçimindeki uzantısı ile hareket eden mekik biçimindeki bir hücreli
- ÖLÇMEK
-
-
[-i]
En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
- "Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." (Necati Cumalı)
- "Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor." (Selim İleri)
-
Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmek
- "Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu." (Peyami Safa)
-
[-i]
En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
- ÖDETME
-
-
[isim]
Ödetmek işi
-
[isim]
Ödetmek işi
- ÖTÜŞME
-
-
[isim]
Ötüşmek işi
-
[isim]
Ötüşmek işi
- ÖĞÜTME
-
-
[isim]
Öğütmek işi
- "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Öğütmek işi
- ÖPÜŞME
-
-
[isim]
Öpüşmek işi
-
[isim]
Öpüşmek işi
- ÖZENTİ
-
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- "Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
- ÖDENEK
-
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
-
Parlamento üyelerine, görevleri sebebiyle verilen, yolluk dışında kalan para
-
Devlet harcamalarının yapılabilmesi için her yılın bütçesiyle yürütme organına verilen harcama izni
-
[isim]
Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
- ÖŞÜRCÜ
-
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- "Öşürcüler, ağnamcılar, tahsildarlar, zaptiyeler köylerde kuzu gibi namuslu namuslu dolaşırlarmış." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öşür alan, toplayan görevli
- ÖRÜMCE
-
-
[isim]
Örümcek
-
[isim]
Örümcek
- ÖDEMEK
-
-
[-i]
Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek
- "Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." (Refik Halit Karay)
-
Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek
-
Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek
-
Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek
- "Bu fabrika sermayesini beş yılda ödedi."
-
Bir işin, bir görevin karşılığını vermek
- "Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak
-
[-i]
Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek
- ÖDEŞME
-
-
[isim]
Ödeşmek işi
-
[isim]
Ödeşmek işi
- ÖZCESİ
-
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
- ÖRÜLÜŞ
-
-
[isim]
Örülme işi veya biçimi
- "Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Örülme işi veya biçimi
- ÖTÜRME
-
-
[isim]
Ötürmek işi veya durumu
-
[isim]
Ötürmek işi veya durumu
- ÖNCECİ
- ...
- ÖĞLEYE
- ...
- ÖRGÜCÜ
-
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
- ÖVÜLÜŞ
-
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
-
[isim]
Övülme işi veya biçimi
- ÖBÜRKÜ
-
-
[zamir]
Öbürü
-
[zamir]
Öbürü