Başında ö olan 6 harfli 99 kelime var. Ö harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ö harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ö harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÖGLENA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tatlı sularda yaşayan, kamçı biçimindeki uzantısı ile hareket eden mekik biçimindeki bir hücreli

ÖLÇMEK

  1. [-i] En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek
    • "Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." (Necati Cumalı)
    • "Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor." (Selim İleri)
  2. Aşırı olmamasına dikkat etmek, kontrol etmek
    • "Behiç cesaretini ölçtüğü zaman kendisini oldukça kuvvetli buldu." (Peyami Safa)

ÖDETME

  1. [isim] Ödetmek işi

ÖTÜŞME

  1. [isim] Ötüşmek işi

ÖĞÜTME

  1. [isim] Öğütmek işi
    • "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)

ÖPÜŞME

  1. [isim] Öpüşmek işi

ÖZENTİ

  1. [isim] Beğendiği bir durumda olma, beğendiği şeye benzeme çabası
    • "Taklit ve özenti devri en çok bizde sürmüştür." (Falih Rıfkı Atay)

ÖDENEK

  1. [isim] Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
  2. Parlamento üyelerine, görevleri sebebiyle verilen, yolluk dışında kalan para
  3. Devlet harcamalarının yapılabilmesi için her yılın bütçesiyle yürütme organına verilen harcama izni

ÖŞÜRCÜ

  1. [isim] Öşür alan, toplayan görevli
    • "Öşürcüler, ağnamcılar, tahsildarlar, zaptiyeler köylerde kuzu gibi namuslu namuslu dolaşırlarmış." (Ömer Seyfettin)

ÖRÜMCE

  1. [isim] Örümcek

ÖDEMEK

  1. [-i] Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek
    • "Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek
  3. Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek
  4. Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek
    • "Bu fabrika sermayesini beş yılda ödedi."
  5. Bir işin, bir görevin karşılığını vermek
    • "Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak

ÖDEŞME

  1. [isim] Ödeşmek işi

ÖZCESİ

  1. [zarf] Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası

ÖRÜLÜŞ

  1. [isim] Örülme işi veya biçimi
    • "Bu ağır ve etkili örülüşün ilmikleri arasında sıkışıp inceliyor, ufak ufak koparak toz olup dağılıyordu." (Atilla İlhan)

ÖTÜRME

  1. [isim] Ötürmek işi veya durumu

ÖNCECİ
...
ÖĞLEYE
...
ÖRGÜCÜ

  1. [isim] Örgü örüp satan kimse

ÖVÜLÜŞ

  1. [isim] Övülme işi veya biçimi

ÖBÜRKÜ

  1. [zamir] Öbürü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü