Başında çın olan 35 kelime var. Çın ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çın olan kelimeler listesine ya da sonu çın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çın bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇINGIRAKÇILIK, ÇINLATABİLMEK, ÇINLAYABİLMEK
ÇINGIRDATMAK, ÇINLATABİLME, ÇINLAYABİLME
ÇINARGİLLER, ÇINGIRDAMAK, ÇINGIRDATMA
ÇINGIRAKÇI, ÇINGIRAKLI, ÇINGIRDAMA
ÇINGIRDAK, ÇINLAMALI, ÇINLATMAK
ÇINARCIK, ÇINARLIK, ÇINGILLI, ÇINGIRAK, ÇINGIRTI, ÇINLAMAK, ÇINLATIŞ, ÇINLATMA, ÇINLAYIŞ, ÇINSABAH
ÇINARLI, ÇINAYAZ, ÇINLAMA
ÇINGAR, ÇINGIL, ÇINLAK, ÇINTAR
ÇINAR, ÇINGI
ÇIN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇINGIRAKÇILIK
-
-
[isim]
Çıngırak yapma veya çıngırak satma işi
-
[isim]
Çıngırak yapma veya çıngırak satma işi
- ÇINLATABİLMEK
-
-
[-i]
Çınlatma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Çınlatma imkânı veya olasılığı bulunmak
- ÇINLAYABİLMEK
-
-
[nsz]
Çınlama olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Çınlama olasılığı bulunmak
- ÇINLAYABİLME
-
-
[isim]
Çınlayabilmek işi
-
[isim]
Çınlayabilmek işi
- ÇINGIRDATMAK
-
-
[-i]
Çıngırak sesi çıkarmasını sağlamak
- "Sığırlar çıngıraklarını ıslak ve sisli seslerle çıngırdatarak geçtiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Çıngırak sesi çıkarmasını sağlamak
- ÇINLATABİLME
-
-
[isim]
Çınlatabilmek işi
-
[isim]
Çınlatabilmek işi
- ÇINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Çıngırak sesi çıkarmak
- "Caz alabildiğine çıngırdıyor, gümbürdüyor, garsonlar sağa sola seğiriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Çıngırak sesi çıkarmak
- ÇINGIRDATMA
-
-
[isim]
Çıngırdatmak işi
-
[isim]
Çıngırdatmak işi
- ÇINARGİLLER
-
-
[isim]
Örneği çınar olan bitki familyası
-
[isim]
Örneği çınar olan bitki familyası
- ÇINGIRAKÇI
-
-
[isim]
Çıngırak yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çıngırak yapan veya satan kimse
- ÇINGIRAKLI
-
-
[sıfat]
Çıngırak taşıyan, üzerinde çıngırak bulunan
- "Bir gün bol çıngıraklı atları sabırsızca kişneyen bir yaylı, kapımızın önünde durdu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Neşeli ve yüksek sesli (gülüş, kahkaha)
- "Bedri beklenmedik çıngıraklı bir kahkaha savurdu." (Oktay Rifat)
-
[sıfat]
Çıngırak taşıyan, üzerinde çıngırak bulunan
- ÇINGIRDAMA
-
-
[isim]
Çıngırdamak işi
-
[isim]
Çıngırdamak işi
- ÇINLATMAK
-
-
[-i]
Çınlamasını sağlamak
-
[-i]
Çınlamasını sağlamak
- ÇINGIRDAK
-
-
[isim]
Çıngırak
-
Çocuk oyuncağı olarak kullanılan saplı bir tür çıngırak
-
[isim]
Çıngırak
- ÇINLAMALI
-
-
[sıfat]
Çınlaması olan
-
[sıfat]
Çınlaması olan
- ÇINGIRTI
-
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses
- ÇINLATMA
-
-
[isim]
Çınlatmak işi veya biçimi
- "Sahnenin önüne dizilen dört hoparlörden geçen saz sesleri, salonu çınlatmaya başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çınlatmak işi veya biçimi
- ÇINGIRAK
-
-
[isim]
Küçük çan
- "Sıcaktan o kadar bunalmıştık ki uğuldayan kulaklarımız, eski usul sac kapıya asılı iri çıngırağın sesini kavrayamadı." (Refik Halit Karay)
-
İçindeki tanelerin hareketiyle ses çıkaran metal nesne
- "Kollarını, çıngırağı tutmak istermiş gibi oynatıyor, ileriye geriye, iki yana." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Küçük çan
- ÇINSABAH
-
-
[zarf]
Sabahleyin, çok erken
-
[zarf]
Sabahleyin, çok erken
- ÇINGILLI
- ...