Başında çal olan 8 harfli 20 kelime var. Çal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çal olan kelimeler listesine ya da sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında çal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALKANTI

  1. [isim] Deniz ve gölde dalgalanma
  2. Çalkanmış şey
    • "Yumurta çalkantısı."
  3. Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp
  4. Coşku
    • "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı." (Behçet Necatigil)
  5. Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
    • "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında." (Çetin Altan)

ÇALIŞTAY

  1. [isim] Bilim adamlarının ve uzmanların bir konuda ön hazırlık yapmak üzere katıldığı inceleme ve değerlendirme toplantısı

ÇALGISAL

  1. [sıfat] Sözsüz

ÇALIMLIK

  1. Yoğurt veya maya çalmaya yetecek kadar

ÇALAPAÇA

  1. [zarf] Zorla yürüterek, sürükleye sürükleye

ÇALKANIŞ

  1. [isim] Çalkanma işi veya biçimi

ÇALDIRIŞ

  1. [isim] Çaldırma işi veya biçimi

ÇALKATMA

  1. [isim] Çalkatmak işi

ÇALKANMA

  1. [isim] Çalkanmak işi
    • "Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

ÇALDIRMA

  1. [isim] Çaldırmak işi

ÇALTILIK

  1. [isim] Çaltısı çok olan yer

ÇALARMAK

  1. [nsz] Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak

ÇALIMSIZ

  1. [sıfat] Çalımı olmayan, gösterişsiz

ÇALINMAK

  1. [nsz] Çalma işine konu olmak
    • "Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. İnme inmek

ÇALGISIZ

  1. [sıfat] Çalgısı olmayan

ÇALKAYIŞ

  1. [isim] Çalkama işi veya biçimi

ÇALKAMAK

  1. Çalkalamak
    • "Dişim ağrıyor, rakı ile ağzımı çalkadım." (Ömer Seyfettin)
  2. [nsz] Tahıl elemek

ÇALIŞMAK

  1. [nsz] Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
    • "Bu eser için üç yıl çalıştım."
    • "Çalışıp çabaladı, sonunda bana da tahlilci bir zihniyet aşıladı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Herhangi bir iş üzerinde olmak
  3. İşi veya görevi olmak, bulunmak
    • "Kışları onun mandırasında çalışıyor." (Haldun Taner)
  4. Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
  5. [-e] Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
    • "Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim." (Refik Halit Karay)
  6. [-e] Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
    • "Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ÇALDIRAN
...
ÇALIŞKAN

  1. [sıfat] Gayretli, çalışmayı seven, faal
    • "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü