Başında ü olan 7 harfli 79 kelime var. Ü harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ü harfi olan kelimeler listesine ya da sonu ü harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÜFÜRMEK
-
-
[-i]
Üflemek
-
Üfleyerek bulunduğu yerden uzaklaştırmak
- "Pencereden ince bir rüzgâr, güneş tozlarını tül perdelere üfürüyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Esmek
- "Kapının altından rüzgâr üfürüyor."
-
[nsz]
Üfleyerek çalmak
- "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü, üfürmeye başladı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Abartarak konuşmak
-
[-i]
Üflemek
- ÜREMSEL
-
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
- ÜLKÜDAŞ
-
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
-
[isim]
Aynı ülküye bağlı olanlardan her biri
- ÜRÜŞMEK
-
-
[nsz]
Hep birden ürümek
-
[nsz]
Hep birden ürümek
- ÜMMİLİK
-
-
[isim]
Ümmi olma durumu
-
[isim]
Ümmi olma durumu
- ÜRKEKÇE
-
-
[sıfat]
Ürkek
-
[zarf]
Ürkek bir biçimde
- "Önce ürkekçe sokuldular yanımıza, sonra gençlerin bunalımlarını anlattılar." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Ürkek
- ÜRKÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Ürkü vermeyen
-
[sıfat]
Ürkü vermeyen
- ÜŞÜTMEK
-
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- "Havanın üşütecek kadar serin olmasına göre sabah yakın." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Üşüyüp hasta olmak, soğuk almak
-
[nsz]
Delirmek, aklını yitirmek
-
[-i]
Üşümesine sebep olmak
- ÜFLEMEK
-
-
[-e]
Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek
- "İki senedir sigaralarının dumanlarını burnuma üflediği yetmemiş gibi şimdi de bana oyun etmeye kalkışıyor." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Yanmakta olan bir şeyi söndürmek veya canlandırmak için soluk vermek
- "İdris iskele başında salep güğümünün altındaki eleme kömürlerin küllerini üflüyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Nefesli çalgıları çalmak
- "Arkadaş çalgısını bir iki defa üfledikten sonra döndü." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-e]
Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek
- ÜRETİCİ
-
-
[isim]
Üretimle uğraşan kimse, yetiştirici, müstahsil, tüketici karşıtı
- "Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır." (Anayasa)
-
[sıfat]
Üretim sağlayan
-
[isim]
Üretimle uğraşan kimse, yetiştirici, müstahsil, tüketici karşıtı
- ÜRPERTİ
-
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- "İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Ürperme duygusu veya durumu
- ÜROLOJİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tıbbın idrar yolu hastalıklarını inceleyen dalı, bevliye
-
[isim]
Tıbbın idrar yolu hastalıklarını inceleyen dalı, bevliye
- ÜZERİNE
-
-
[zarf]
Üstüne
- "Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma şerefim üzerine ant içerim." (Anayasa)
- "Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Korku, su içen bir ceylana saldıran kurt gibi üzerime çullandı."
- "Aldım eve getirdim kuşu. Başka zaman olsa üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi uyurdum. Gece uyku girmedi gözüme. Arada bir uyanıp kuşa baktım." (Tarık Dursun K)
-
Hakkında
- "Dil üzerine bir yazı."
- "Söylediklerini hepimiz ayrı ayrı üzerimize almıştık, susuyor ve sıkılıyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
...-den dolayı
- "Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti."
- "Fakat haydi beni boşadınız. Almanya'da sevdiğiniz bir başka kadını üzerime aldınız neyse." (Ömer Seyfettin)
-
...-den sonra
- "Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer."
-
[zarf]
Üstüne
- ÜSLENME
-
-
[isim]
Üslenmek işi
-
[isim]
Üslenmek işi
- ÜSTYAPI
-
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
-
Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
- "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
-
Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
-
Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı
-
[isim]
Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
- ÜRPERİŞ
-
-
[isim]
Ürperme işi veya biçimi
- "Bu çamlığın bütün kokularını, seslerini ve ürperişlerini duydum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Ürperme işi veya biçimi
- ÜŞENGEN
-
-
[sıfat]
Üşengeç
- "Eniştem de üşengen bir adamdır, rahatı kaçar diye üstüne düşmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Üşengeç
- ÜSLUPÇU
-
-
[isim]
Üslubu beğenilen yazar
-
[isim]
Üslubu beğenilen yazar
- ÜZERLİK
-
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- "Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir." (Refik Halit Karay)
-
Bu bitkinin tohumlarından yapılan nazarlık veya süs olarak kullanılan eşya
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- ÜRETMEK
-
-
[nsz]
Aynı türden canlıları çoğaltmak
- "Tavuk üretmek."
-
Ekonomik bir etkinlik sonucu ürün elde etmek
- "Petrol üretmek. Çimento üretmek."
-
Oluşturmak, yaratmak, meydana getirmek
- "Şiir üretmek."
-
[nsz]
Aynı türden canlıları çoğaltmak