Başında çek olan 7 harfli 23 kelime var. Çek ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çek olan kelimeler listesine ya da sonu çek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında çek bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ÇEK
2 Harfli Kelimeler
ÇE, EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇEKTİRİ
-
-
[isim]
Yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme
- "Bu donanma bizimdi... Kadırgalarıyla, kalyonlarıyla, çektirileriyle bizim." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Yelkenleri olmakla birlikte kürekle de yol alan eski zaman gemisi, çektirme
- ÇEKİNİŞ
-
-
[isim]
Çekinme işi veya biçimi
-
[isim]
Çekinme işi veya biçimi
- ÇEKİNTİ
-
-
[isim]
Duraksama, kararsızlık, tereddüt
- "... korkuya, hiç değilse çekintiye benzeyen bir şey de getiriyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Duraksama, kararsızlık, tereddüt
- ÇEKMELİ
-
-
[sıfat]
Çekmesi olan
-
Çekmecesi olan
- "Çekmeli dolap."
-
[sıfat]
Çekmesi olan
- ÇEKİNCE
-
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz
- "Karara çekincesi olduğunu belirtti."
-
[isim]
Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek çekinmeyi gerektiren sebep veya durum, rezerv, ihtiraz
- ÇEKİLİŞ
-
-
[isim]
Çekilme işi
- "Piyangonun yılbaşı çekilişi."
-
Piyango çekilme işi
-
[isim]
Çekilme işi
- ÇEKBERİ
-
-
[isim]
Harman yerinde yığınları çekmeye yarayan alet, gelberi
-
[isim]
Harman yerinde yığınları çekmeye yarayan alet, gelberi
- ÇEKİŞME
-
-
[isim]
Çekişmek işi
- "Bütün çekişmelerin dışında kalmayı da becermiştir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çekişmek işi
- ÇEKELEZ
-
-
[isim]
Sincap
-
[isim]
Sincap
- ÇEKMECE
-
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." (Tarık Buğra)
-
İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık
- "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gemilerin barınabilecekleri koy
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- ÇEKYALI
- ...
- ÇEKİŞLİ
-
-
[sıfat]
Çekme gücünü ön veya arka tekerleklerden alan (araç)
-
[sıfat]
Çekme gücünü ön veya arka tekerleklerden alan (araç)
- ÇEKİNİK
-
-
[sıfat]
Birkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan (soya çekim nitelikleri), resesif
- "Çekinik karakterler."
-
[sıfat]
Birkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan (soya çekim nitelikleri), resesif
- ÇEKİLME
-
-
[isim]
Çekilmek işi
- "Daha düğün olmadan Hayri benim okuldan çekilmemi istedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir görevden, bir işten kendi isteği ile ayrılma, istifa
- "Hesaplarını altüst etmiş, onu elli beş yaşında devlet memuriyetinden çekilmeye mecbur bırakmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Savaşta, bir ordunun veya bir birliğin düşmandan ayrılmak için yaptığı davranış, ricat
- "Neticede işgal kuvvetleri, buralardan çekilmeye mecbur edildiler." (Atatürk)
-
Yerin yükselmesiyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi, basma karşıtı
-
Bir boksörün veya güreşçinin herhangi bir sebeple karşılaşmayı bırakması
-
[isim]
Çekilmek işi
- ÇEKİKÇE
-
-
[sıfat]
Çekiğe yakın, biraz çekik
-
[sıfat]
Çekiğe yakın, biraz çekik
- ÇEKİŞTE
-
-
[isim]
Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin
-
[isim]
Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin
- ÇEKİMCİ
-
-
[isim]
Yapımcı
-
Alıcı yönetmeni
-
[isim]
Yapımcı
- ÇEKİMLİ
-
-
[sıfat]
Çekimi olan, alımlı, cazibeli, cezp edici
- "Görüntüsü çok daha çekimli." (Çetin Altan)
-
Çekim ekleri alabilen
-
[sıfat]
Çekimi olan, alımlı, cazibeli, cezp edici
- ÇEKECEK
-
-
[isim]
Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet
-
[isim]
Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet
- ÇEKİNME
-
-
[isim]
Çekinmek işi
- "İçinde bu adama karşı garip bir tiksinme, çekinme vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Çekinmek işi