Başında çal olan 10 harfli 23 kelime var. Çal ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde çal olan kelimeler listesine ya da sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında çal bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALÇENELİK

  1. [isim] Çalçene olma durumu
    • "Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÇALKALANIŞ

  1. [isim] Çalkalanma işi veya biçimi

ÇALKALANMA

  1. [isim] Çalkalanmak işi

ÇALKALATMA

  1. [isim] Çalkalatmak işi

ÇALAKIRBAÇ
...
ÇALGICILIK

  1. [isim] Çalgıcının işi

ÇALKALAYIŞ

  1. [isim] Çalkalama işi veya biçimi

ÇALIMLAMAK

  1. [-i] Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek
  2. Kandırmak
  3. Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek

ÇALIMLILIK

  1. [isim] Çalımlı olma durumu

ÇALABİLMEK

  1. [-i] Çalma imkânı veya olasılığı bulunmak

ÇALIŞTIRIŞ

  1. [isim] Çalıştırma işi

ÇALIŞTIRMA

  1. [isim] Çalıştırmak işi veya biçimi

ÇALKALAMAK

  1. [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
    • "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
  2. [nsz] İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
    • "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
    • "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
  4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
  5. [nsz] Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
    • "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek
  7. Sağlığının bozulmasına yol açmak

ÇALIMLANIŞ

  1. [isim] Çalımlanma işi veya biçimi

ÇALIMLANMA

  1. [isim] Çalımlanmak işi veya durumu

ÇALKALATIŞ

  1. [isim] Çalkalatma işi veya biçimi

ÇALIŞILMAK

  1. [nsz] Çalışma işine konu olmak

ÇALIVERMEK

  1. [-i] Çabucak çalmak

ÇALIŞTIRAN

  1. [isim] İşveren

ÇALKANTILI

  1. [sıfat] Çalkantısı olan
    • "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
  2. Düzensiz, karmakarışık
    • "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü