Sonunda ze olan 6 harfli 13 kelime var. ZE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ze olan kelimeler listesine ya da başında ze olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞİRAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit
  2. Pehlivan kispetinin paçası

CENAZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
  2. Ölü, ölmüş kimse
    • "Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı." (Peyami Safa)
  3. Cenaze töreni

FİRUZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral

REVİZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Düzeltmek, yenilemek" anlamlarındaki revize etmek sözünde kullanılır

PALUZE
...
GEVEZE

  1. [sıfat] Çok konuşan, çenesi düşük, lafçı, lafazan, zevzek, lakırtı ebesi, ağız kavafı, lakırtı kavafı
    • "Öyle geveze ki ben sormadan anlatmaya başladı." (Haldun Taner)
  2. Sır saklamayan, boşboğaz
    • "Haydi çocuklar ... şu gevezenin yalanını ortaya vurmak için çıkalım." (Peyami Safa)

ENDAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] 65 cm boyunda bir uzunluk ölçüsü
    • "Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda..." (Atilla İlhan)
    • "Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu." (Kemal Bilbaşar)
    • "Biri bu konuda damarına basınca endazeyi şaşırıyor, kendine hükmedemiyordu." (Nezihe Araz)
  2. Ölçü

EMPOZE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Dayatmak" anlamında empoze etmek, "dayatılmak" anlamında empoze edilmek birleşik fiillerinde geçer
    • "Demokrasi ... bilime, sanata, basına kendi düşüncesini, değer yargısını, zevkini empoze etmeye kalkmama olgunluğu demektir." (Haldun Taner)

KEPAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Niteliksiz, değersiz
    • "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Utanmaz, rezil
  3. Gülünç
  4. [isim] Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı

MUCİZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Peygamberlerin kendilerine inanmayan insanlara peygamberliklerini ispat etmek amacıyla Allah'ın iznine bağlı olarak gösterdikleri olağanüstü olaylar, hâller, tansık
    • "Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay
  3. İnsan aklının alamayacağı olay
    • "Şırınga nasılsa umduğumdan çok daha iyi bir tesir yaptı ve zavallı Hacı Ömer, bunu benim bir mucizem gibi gördü." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. [sıfat] Olağanüstü, şaşırtıcı
    • "Onların aşkı ve evlilikleri zaten bir mucize değil miydi?" (Tarık Buğra)

BELİZE
...
VECİZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Özdeyiş
    • "Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

MEVİZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vaaz
  2. Öğüt

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü