Başında olan 7 harfli 33 kelime var. Yü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde yü olan kelimeler listesine ya da sonu yü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında yü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜRÜTÜM

  1. [isim] Yürütme işi
  2. Bir kararı, bir yargıyı yerine getirme, uygulama, infaz
    • "Yasanın yürütümü. Bu yargının yürütümü."

YÜRÜMEK

  1. [nsz] Adım atarak ilerlemek, gitmek
    • "Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu." (Haldun Taner)
  2. [-e] Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek
    • "Buz dağları güneye yürümüş."
  3. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek
    • "Çocuk erken yürüdü."
  4. Yayan gezmek, yayan gitmek
    • "Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti." (Ömer Seyfettin)
  5. Yol almak
    • "Biraz yürüyelim, geç kaldık."
  6. [-e] Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak
    • "Dallara su yürümek."
  7. [-e] Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek
    • "Asker kaleye yürüdü."
  8. Faiz, hesap edilmek, işlemek
    • "Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?"
  9. Geçmek, ilerlemek, değişmek
    • "Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş." (Memduh Şevket Esendal)
  10. Bir işte ileri gitmek
  11. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek
    • "Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim." (Zeyyat Selimoğlu)
  12. Ölmek
    • "O da yürümüş."

YÜREKLİ

  1. [sıfat] Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretkâr
    • "Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı." (Halide Edip Adıvar)

YÜKLEME

  1. [isim] Yüklemek işi, tahmil
  2. Bir yere, bir nesneye elektrik yükü biriktirme, doldurma, şarj

YÜKÜMLÜ

  1. [sıfat] Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
    • "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YÜZLEME

  1. [isim] Yüzlemek işi

YÜKLÜCE

  1. [zarf] Yüklü olarak
    • "Yüklüce gelenler ansızın kaçamazlar, borçlarına mukabil eşyaları alıkonulabilir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

YÜLÜNME

  1. [isim] Yülünmek işi

YÜKÜNME

  1. [isim] Yükünmek işi veya durumu

YÜZSUYU

  1. [isim] Bir kimsenin onuru, haysiyeti
    • "Hâlbuki Emin Efendi, feleğin çemberlerinden geçerek, kâh kuvvetlerin önünde diz çöküp yüzsuyu dökerek, kâh zayıflara çelme vurup tuzak kurarak bu mertebeye ulaşmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

YÜCELİK

  1. [isim] Yüce olma durumu, ulviyet

YÜCELİŞ

  1. [isim] Yücelme işi veya biçimi

YÜPÜRME

  1. [isim] Yüpürmek işi

YÜCELME

  1. [isim] Yücelmek işi, itila

YÜREĞİR
...
YÜLÜMEK

  1. [-i] Vücudun fazla kıllarını ustura ile almak, tıraş etmek

YÜRÜNME

  1. [isim] Yürünmek işi

YÜREKSİ

  1. [sıfat] Yüreği andıran, yüreğe benzeyen, yürek gibi

YÜZEYLİ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü