Başında y olan 4 harfli 44 kelime var. Y harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde y harfi olan kelimeler listesine ya da sonu y harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında y bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YETİ

  1. [isim] İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, meleke
    • "Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz." (Azra Erhat)
  2. Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke

YANİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] "Demek, şu demek ki" anlamlarında bir söz
    • "Rıza Efendi de belki bu yüzden yani perde niçin açılmıyor diye sinirleniyor." (Tarık Buğra)
  2. [zarf] "Sözün kısası, doğrusu" anlamlarında bir söz
    • "Tesadüf ama bu kadar olur yani." (Haldun Taner)

YARA

  1. [isim] Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
    • "Mendilimi bir çatkı şekline sokarak başıma, yaramın üzerine sardım." (Refik Halit Karay)
    • "Beyzade sağ salim kurtulacak ama İbiş ağır bir yara alacaktı." (Tarık Buğra)
  2. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık
    • "Geminin omurgasındaki yara."
    • "Bizde de bir aklıevvel çıksa şu son durumda yaraya şifa verecek neler söylerdi?" (Haldun Taner)
  3. Dert, üzüntü, acı
    • "Bu yarayı deşmeyin."

YUAN
...
YOGİ

  1. [isim] Yoga felsefesini uygulayan kimse

YASA

  1. [isim] Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve mecburiyet gösteren kural
    • "Doğa yasaları."
  2. Devletin yasama organları tarafından konulan ve uyulması gereken kurallar bütünü, kanun
    • "Ceza yasası."
  3. Bilimde çok sayıda deney ve gözlemden sonra, aynı şartlarda aynı sonuçları verdiği kesin olarak belirlenen durum
    • "Yer çekimi yasası. Mendel yasaları."
  4. Toplumsal hayat içinde kendiliğinden oluşan ve uyulması toplum içinde yaşamanın bir mecburiyeti olan alışkıların bütünü
    • "Ahlak yasası."
  5. Düşüncenin mantıksal bir değeri olması için uyulması şart olan temel
    • "Düşünme yasaları."

YENİ

  1. [sıfat] Kullanılmamış olan, eski karşıtı
    • "Yeni giysi. Yeni ayakkabı."
  2. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan
    • "Yeni haber. Yeni moda."
  3. En son edinilen
    • "Yeni eve taşındık."
  4. İşe henüz başlamış
    • "Yeni öğrenci. Yeni asker."
  5. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan
    • "Yeni bir buluş. Yeni bir düşünce."
  6. Tanınmayan, bilinmeyen
    • "Yeni imzalara rastlıyoruz."
  7. Daha öncekilerden farklı olan
    • "Yeni ihtiyaçlarımız var."
  8. [zarf] Biraz önce, çok zaman geçmeden
    • "Yeni tanıştığım orman uzmanları çok nazik ve kibar insanlardı." (Çetin Altan)

YOMA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Sabit manevralarda ve gemileri bağlamada kullanılan, üç veya dört kollu halat
  2. Birçok ipin örülmesiyle oluşturulan, balıkçılıkta kullanılan halat

YAFA

  1. [isim] Kalın kabuklu, çekirdekli bir tür portakal

YELE

  1. [isim] At, aslan vb. hayvanların ensesinde veya boynunda bulunan uzun kıllar
    • "O aslan yelesine benzer saçlar şimdi süt beyaz olmuş." (Haldun Taner)
  2. Balıklarda sırt yüzgeci

YİNE

  1. [zarf] Yeniden, bir daha, tekrar, gene
  2. Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
  3. Buna rağmen, bununla birlikte

YUHA

  1. [ünlem] Yuh

YÖRE

  1. [isim] Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal, civar, dolay

YONT

  1. [isim] Başıboş hayvan

YAMA

  1. [isim] Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
    • "Hacının kız kardeşi bir çoraba yama vuruyordu." (Reşat Enis)
  2. Bu iş için kullanılan parça
    • "Bereket versin benim tente yaması içindeki paracıklara." (Aka Gündüz)
  3. Deride geniş leke

YEDİ

  1. [isim] Altıdan sonra gelen sayının adı
  2. Bu sayıyı gösteren 7, VII rakamlarının adı
  3. [sıfat] Altıdan bir artık
    • "Yedi kalem."

YIKI

  1. [isim] Harabe
    • "Hazine boş, millet yoksul, ülke bir yıkılar yığını idi." (Falih Rıfkı Atay)

YAPI

  1. [isim] Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina
  2. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat
  3. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme
    • "Kırıkkale yapısı bir tabanca."
  4. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür
    • "Yapısı sağlam, güzel bir erkekti." (Yusuf Ziya Ortaç)
  5. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür
    • "Dil yapısı. Cümle yapısı."
  6. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün
  7. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür

YAKI

  1. [isim] Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp vücudun bazı yerlerine konulan, koyuca lapa veya özel biçimde yapılmış eczalı parça
    • "Hardal yakısı."

YUMA

  1. [isim] Yumak işi veya durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü